İnsanın geleceği bu sempozyumda konuşulacak

1994 yılından bu yana faaliyetlerine hız kesmeden devam eden Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV), bilimsel faaliyetlerinden biri olan uluslararası sempozyumunu seriler halinde sürdürmeye devam ediyor.
TİMAV tarafından yapılan açıklamada 2013 yılından bu yana her yıl farklı bir tema ile, farklı coğrafyalarda gerçekleştirilen sempozyum serisinin yedincisinin 08-09 Ekim 2022 tarihlerinde, hibrit (yüz yüze ve online) olarak Konya’da düzenleneceğini duyurdu.
Sempozyum, TİMAV ev sahipliğinde Necmettin Erbakan Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi, Mardin Artuklu Üniversitesi, Ahmet Yesevi Üniversitesi, Pakistan Abdul Wali Khan Üniversitesi, Lübnan Tripoli Üniversitesi, Cezayir Constantine Salah Üniversitesi, Konya Büyükşehir Belediyesi ve İlim ve Hikmet Araştırma Merkezi (İLHAM) işbirliğiyle gerçekleştirilecek.
TİMAV Genel Başkan Yardımcısı ve Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Dr. Sami Bayrakcı konuyla ilgili şunları söyledi:
TİMAV olarak, 1994 yılından bu yana özelde İmam Hatipliler, genelde ise din eğitimi, gençlik ve sosyal politikalar alanlarında bilgi, düşünce ve strateji üretmek üzere faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. TİMAV’ın ana projeleri arasında bulunan din eğitimi ve dini araştırmalar alanlarında niteliğin artırılması, ilmî çalışmalara destek olunması ve bilimsel çalışmalar ortaya koymak maksadıyla düzenlenen  “Uluslararası Dini Araştırmalar ve İnsan Sempozyumu” serimizin yedincisinin başlığını, dünyanın ve insanlığın köklü bir dönüşüm geçirerek büyük ölçekli değişimlere hazırlandığı bir çağda, insanlığın tanımı, kapsamı, işlevi ve doğasıyla ilgili düşünceleri yeniden müzakere etmek, değerlerin ve eğitimin kıstaslarının neler olabileceği sorularına cevap aramak gayesi ile “İnsanı Nasıl Bir Gelecek Bekliyor? Değerlerin Dönüşümü, Dönüşen Değerler ve Geleceğin İnşasında Eğitimin Gücü” olarak belirledik. Sempozyumumuzun vakfımız, paydaşlarımız, ülkemiz ve insanlık adına hayırlı olmasını temenni ediyorum.”
Bugüne kadar gerçekleştirilen sempozyumlarda farklı alanlardan nitelikli konuların işlendiğini, günümüz dünyasının sorunlarına ışık tutacak önemli mesajlar verildiğini ve ortaya kıymetli eserlerin çıktığını söyleyen Bayrakcı, “Sadece Müslümanlara değil tüm insanlığa hitap eden bir dinin mensupları olarak insanlığa seslenmek, bilgi ve hizmet üretmek gibi maksatlarla bu çalışmaları büyük bir özveriyle devam ettiriyoruz.” dedi.
İnsanlık açısından bilgi, yaşam ve kültürün güncellendiği ve yeniden kararlaştırıldığı bir çağda yaşandığını, insanlığın tanımı, kapsamı, işlevi ve hatta belki doğasıyla ilgili çok seçenekli düşüncelerin ilk defa bu kadar görünür olduğu bir dönemin deneyimlendiğini belirten Bayrakcı sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsanlığı nasıl bir gelecek bekliyor, sorusu, baş döndürücü hızla seyreden teknolojik gelişmeler ve özellikle pandemi ile birlikte dünyada büyük önem kazanmış, ciddî bir soru haline gelmiştir. İnsanlığın geleceğine dair sorumluluk ve ciddiyetle bir takım tespitlerin yapılmasına, üzerinde kafa yorulmasına ve yarınlara yön verecek fikirlerin üretilmesine ihtiyaç vardır. Binlerce yıllık tarihinde bilim, teknoloji, sanayi, bilişim ve bilgisayar alanlarına ek olarak sosyal bilimler sahasında gerçekleştirilen büyük devrimler olan, medeniyet destanı yazan insanlığın yarınına doğru gidildikçe belirsizlik artmakta, bu belirsizlik ise insanlığı kaygılandırmaktadır.
Bölgesel ve yerel ölçeklerde bireyselleşmenin ve dünya genelinde küreselleşmenin getirdiği evrensel değer ve yargılar yetersiz bulunmaktadır. Birçok toplum söz konusu değerlerin yenilenmesini, kendi yerel deneyimlerinin ortak varlığa ve asgari müştereklere dâhil edilmesini ve eğitimin değiştirilerek kendi kültürlerinin merkezde olmasını talep etmektedir. Bu talep nedeniyle insan, kendini bekleyen geleceği merak etmektedir. Bununla birlikte değerlerin dönüşüm aşamasında olduğu ve bunun da eğitimle topluma benimsetilebileceği fark edilmiş görünmektedir.
İnanç, bilgi, bilim, birey, toplum, eğitim, hukuk, adalet, emniyet, siyaset, din, sağlık, değerler ve daha birçok kapsam güncellenmekte ve yeni bir çerçeveye çağrılmaktadır. Eğitim modeli ve insanlık değerleri, insanların gereksinimlerini gidermekte yetersiz kalmaktadır. Böyle zamanlarda insan aklı; bilim ve felsefe, geçmiş tarihsel deneyimlere, farklı güncel örneklere ve eldeki güncellenmeye muhtaç evrensel değerlere daha yakından bakmayı tercih etmektedir. Dolayısıyla; insanlığın geleceği ve inşasına dair disiplinler arası bakış açılarına, birtakım felsefi, teolojik, sosyolojik, antropolojik, psikolojik, politik, ekonomik, hukuki, teknolojik, ekolojik, etik gibi alanlarda yeni analizlere ve çözümlere ihtiyaç duyulmaktadır.
Yedincisini düzenleyeceğimiz bu yılki sempozyumumuzla söz konusu alanlarda üretilecek fikirlere, insanlığın geleceğine ışık tutmasını ve daha adaletli bir dünyanın tesisine hizmet etmesini ümit ettiğimiz düşüncelerin ortaya konulmasına imkân tanımak ve vesile olmak arzusundayız. Şüphesiz, yarının dünyasına yön verecek ve yarının dünyasında söz sahibi olacak olanlar, teknolojik üretimler kadar sosyal bilimler alanında da bilgi, düşünce ve strateji üretenler olacaktır. TİMAV da, kuruluş amaçlarıyla uyumlu bir şekilde sempozyum serisi ile bu alanda varlık göstermeye devam etmektedir.”
Sosyal bilimlerin bütün dallarını ilgilendiren insanlığın geleceği ve inşası bağlamında ortaya konulacak bütün entelektüel ve akademik katkıların değerli olduğunu düşündüklerini söyleyen Bayrakcı, sempozyuma  yerli ve yabancı akademisyen, araştırmacı, aydın, şair, sanatçı, öğretmen, öğrenci lerin yanısıra STK üye ve temsilcilerinin 30 Ağustos 2022 tarihine kadar başvurabileceklerini, sempozyum ile ilgili detaylı bilgilere ve ana başlıklara sempozyum web sayfasından (www.udakb.timav.com.tr) ulaşılabileceğini ifade etti.