Günlük şeker tüketimini nasıl düzenleyebiliriz?
Son yıllarda çoğu beslenme uzmanı şeker kullanımının zararlarından söz ediyor, şeker içeren besinlerden vazgeçilmesi çağrısında bulunuyor. Peki günlük şeker tüketimini nasıl düzenleyebiliriz?
Aşırı şeker tüketimi bağışıklık sistemimizi zayıflatan faktörlerden biridir. Şekerli içecekler, kekler, kekler, tatlı unlu yiyecekler vücuda geçici enerji sağlama özelliğine sahiptir. Bu ürünleri sıklıkla tüketen kişilerde C vitamini miktarı azalmaktadır. Sonuç olarak lökositler vücuda giren bakteri ve virüslerin yalnızca %50'sini etkisiz hale getirmektedir.
Son yıllarda çoğu uzman ve beslenme uzmanı şeker kullanımının zararlarından söz ediyor, şeker içeren besinlerden vazgeçilmesi çağrısında bulunuyor. Endokrinologlara göre asıl mesele şekerin doğru kullanımı. Aslında tüketmemiz gereken şeker değil, glikoz. Glikoz ise hem meyvelerden hem de tahıllardan elde edilebilir. Bazı meyvelerin glisemik indeksi yüksektir, özellikle fazla kilolu olanların bu besinleri mümkün olduğunca az tüketmesi gerekmektedir. Üzüm, incir, armut, ceviz, karpuz gibi meyve ve sebzelerin glisemik indeksi yüksek olduğundan şeker hastası ve aşırı kilolu kişilerin bunlardan uzak durması gerekiyor.
Şeker vücuda zarar vermesinin yanı sıra kilo alımına da neden olur çünkü vücut, şekeri bir süre sonra yağ hücresi olarak depolar. Beslenme uzmanları günlük tüketilen şeker miktarının düzenlenmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Örneğin 2.000 kilokalori tüketiyorsak yüzde 10'a kadar şeker ilaveli yiyecekler tüketebiliriz: Reçel ve reçel yerine kurabiye tüketilmesi tavsiye edilir. Onlara kuru meyve ve tohum, tohum, kurabiye eklemek daha iyidir.
Unutulmamalıdır ki sağlık kuruluşları, beslenme uzmanları ve bilim insanları şekerin insan vücudundaki zararlı etkilerini azaltmak için onlarca yıldır çalışmalar yapsa da şeker bağımlılığı kavramı hala tam anlamıyla çözüme kavuşturulamamış bir konu olmaya devam ediyor.