Gençlerin gelecek kaygısı: Hayaller maddi sıkıntılara takılıyor!
Türkiye'de sayıları 4 milyonu aşan ev gençlerinin hayatları, hayalleri ve beklentileri üzerine yapılan araştırma, düşündürücü sonuçlarıyla dikkat çekti. Psikolog Ceren Görgöz konu hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte detaylar…
Türkiye’de sayıları 4 milyonu aşan ev gençleri, yalnızca ekonomik bir tablonun değil, aynı zamanda büyük bir toplumsal sorunun da habercisi. Ne eğitimde ne istihdamda olan bu gençlerin hayatları, hayalleri ve beklentileri üzerine yapılan araştırma, düşündürücü sonuçlarıyla dikkat çekiyor.
Marketing Türkiye adına Sia Insight tarafından gerçekleştirilen “Ev Gençleri Araştırması”, ekonomik sıkıntılar içinde var olma mücadelesi veren gençlerin iç dünyasını ortaya koyarken, Psikolog Ceren Görgöz’ün değerlendirmeleriyle bu neslin içinde bulunduğu ruh hali ve çözüm önerileri dikkat çekiyor.
HAYALLER BORÇ BATAĞINA TAKILIYOR
Araştırmaya göre her 10 ev gencinden 6’sı mevcut bütçesiyle temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını söylüyor. Aylık ortalama gelirleri 6 bin 156 TL olan gençlerin büyük bir kısmı, geçimini aile desteğiyle sağlıyor. Kadınların bir bölümü partner ya da arkadaş desteğine yönelirken, erkeklerin neredeyse tamamı ailelerinden yardım alıyor. Ancak bu destekler yetersiz kalıyor; her 10 ev gencinden 3’ü temel ihtiyaçlarını karşılamak için borçlanmak zorunda kalıyor. Özellikle 15-19 yaş grubunda bu oran yüzde 40’a ulaşıyor.
Ekonomik bağımsızlık hayalleri, geçim sıkıntıları nedeniyle sekteye uğrarken, gençlerin sadece yüzde 5’i tüm ihtiyaçlarını kendi bütçesiyle karşılayabiliyor. Gelecekle ilgili beklentiler de bir o kadar karamsar. Katılımcıların yüzde 42’si Türkiye ekonomisinin daha kötüye gideceğini düşünüyor, yüzde 36’sı ise hane gelirlerinin düşeceğine inanıyor.
PSİKOLOG GÖRGÖZ: “BELİRSİZLİK GENÇLERİ TÜKENMİŞLİĞE İTİYOR”
Psikolog Ceren Görgöz, ev gençlerinin yaşadığı ruhsal çalkantıyı şu sözlerle dile getirdi:
"Günümüzde gençlerin gelecek kaygısı bireysel bir mesele değil; toplumsal ve ekonomik koşulların kaçınılmaz bir sonucu. Artan işsizlik oranları ve ekonomik kriz, gençlerin iş bulma umutlarını ciddi şekilde zedeliyor. Özellikle üniversite mezunları arasında yaygınlaşan ‘diplomalı işsizlik’ kavramı, gençlerin emeklerinin karşılığını alamayacakları korkusunu tetikliyor."
Hayat pahalılığı ve artan yaşam maliyetleri nedeniyle bağımsız bir hayat kurmanın imkansız hale geldiğini vurgulayan Görgöz, sosyal medyanın bu tabloyu daha da ağırlaştırdığına şu sözlerle dikkat çekti:
"Gençler, sosyal medyada sürekli başarı hikâyeleriyle karşılaşıyor ve kendi gerçeklikleriyle bu hikâyeleri kıyaslayarak yetersizlik hissine kapılıyor. Bu süreç, gençleri stres, kararsızlık ve tükenmişlik döngüsüne itiyor. Psikolojide ‘belirsizlik intoleransı’ olarak adlandırılan bu durum, gençlerin kontrol edemedikleri bir gelecekle başa çıkmakta zorlanmasına neden oluyor."
GELECEĞE UMUTLA BAKMANIN YOLLARI
Psikolog Görgöz, gençlerin bu olumsuz tabloya rağmen umutlarını kaybetmemeleri için birkaç öneri sundu:
Kendi potansiyelinizi keşfedin: İlgi ve yeteneklerinizi tanıyarak kendinize uygun hedefler belirlemek, özgüveninizi artırabilir.
Ufak adımlarla ilerleyin: Büyük ve ulaşılması zor hedefler yerine, kısa vadeli ve gerçekçi hedefler koyun. Örneğin üç aylık hedefler belirlemek, kaygıyı azaltabilir ve motivasyonu artırabilir.
Mentorluk desteği alın: Deneyimli bir mentor ya da rehber, gençlere hem profesyonel hem de duygusal anlamda destek sağlayabilir.
Alternatif kariyer yollarını değerlendirin: Girişimcilik, freelance çalışma ya da dijital platformlarda yaratıcı işler yapmak, ekonomik belirsizliğe karşı bir çözüm olabilir.
Psikolojik esneklik geliştirin: Karşılaşılan zorlukları birer öğrenme fırsatı olarak görmek, olumsuz duygularla başa çıkmayı kolaylaştırır.
Görgöz ayrıca şunları ekledi:
"Zor durumlarla karşılaştığımızda, onlara verdiğimiz anlam hayatımızın akışını belirler. Gençlere önerim, karşılaştıkları zorlukları birer öğrenme fırsatı olarak görmeleri ve bu süreçlerde büyümeyi hedeflemeleridir. Olumsuz duyguları kabul etmek, bu süreçte ilerlemenin en önemli adımıdır."
"HAYALLERİMİZ MADDİ SIKINTILARA TAKILIYOR"
Ev gençlerinin yaşadığı ekonomik sıkıntılar ve gelecek kaygısı, yalnızca bireysel bir sorun değil; toplumsal bir alarm niteliği taşıyor. Eğitimden ve iş hayatından uzaklaşan bu gençler, yalnızca kişisel hayallerinden değil, ülkenin geleceğini şekillendirme gücünden de mahrum kalıyor. Psikolog Görgöz’ün şu sözleri, bu tablonun ciddiyetini özetliyor:
"Bu neslin sesine kulak vermek, hem bugünün hem de geleceğin sorumluluğudur. Gençlere yalnızca ekonomik değil, psikolojik destek de sağlanmalı. Aksi takdirde bireysel krizler, toplumsal bir krize dönüşebilir."