Ergun MÜSİAD Konya'da borsayı anlattı!
MÜSİAD Konya Şubesi'nde düzenlenen 'Yatırımların Finansmanında Halka Arz' programına Borsa İstanbul Genel Müdürü Korkmaz Ergun konuşmacı olarak katıldı. Ergun, 'Borsalar temel olarak bilgi teknoloji şirketidir. Yani alıcı ile satıcının buluştuğu bir platformdur. Alıcı ve satıcı gelir. Satıcıdan malı, alıcıdan parayı alırsınız takas gerçekleşir.' diye konuştu.
Programın açılış konuşmasını yapan MÜSİAD Konya Şubesi Başkan Yardımcısı Murat Özsandıkçı “Dört haftalık borsa serimizin ilkine bugün başlıyoruz. Borsa bir ekonominin büyüklüğü, derinliği, gücü nereden gelip nereye doğru gittiği konusunda bizlere yön gösteren en önemli enstrümanlardan biridir.Borsa konusunu daha derinlemesine inceleyeceğimiz bu konuda kıymetli konuklarla bilgileneceğimiz bu toplantımızın ilk serisinde Borsa İstanbul Genel Müdürümüzü ağırlıyoruz.” diye konuştu.
'BORSALAR BİLGİ TEKNOLOJİ ŞİRKETİDİR'
Borsa İstanbul Genel Müdürü Korkmaz Ergun, “Borsa olarak biz kendimizi nasıl görüyoruz. Biz kendimizi Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğini yaptığı Türkiye yüzyılı vizyonunda ülkemizin büyümesini, yatırım yapmasını, ihracatını, üretimini, istihdamını, finansmanını sağlayan sürdürülebilir kalkınmanın finansmanını sağlayan bir sorumluluk içinde görüyoruz. Ömrünü hayatını burada geçirince insan biraz dertleniyor. Dertlenince de bu derdini anlatabilmek için yollara düşüyor. Üç yıldır borsayı anlatıyorum. Borsayı şu şekilde anlatırız. Aslında borsalar temel olarak bir BT şirketidir bir bilgi teknoloji şirketidir. Yani alıcıyla satıcının buluştuğu bir platformdur. Alıcı ve satıcı gelir. Anlaşırlar ve takas gerçekleşir. Satıcıdan malı, alıcıdan parayı alırsınız takas gerçekleşir." dedi.
'TASARRUFLA YATIRIM BİRBİRİNDEN AYRIDIR'
Korkmaz Ergun, "Aslında borsa dediğinizde sadece borsa değil bu evrende bir çok paydaş var. Borsa satıcı ile alıcının buluştuğu yer. Takasbank alıcının ve satıcının işlerinin gerçekleştiğinde karşı tarafa birine malı birine parayı veren kuruluş. Borsada bir alım yaptığınızda veya bir satım yaptığınızda aldığınız hisse senedini kimden aldığınızı biliyor musunuz. Bu hisse senedi benim hesabıma geçecek mi geçmeyecek mi diye bir kaygınız var mı yok. İşte bunun güvencesini Takasbank veriyor. Yedi önemli paydaş borsa, takas, MKK, SPK, yatırım kuruluşları, yatırımcılar ve şirketlerdir. Sermaye Piyasası Kurulu düzenleyici ve denetleyici kurumdur. Yatırım kuruluşları yani aracı kurumlardır. Yatırımcılar sistemin para kaynağı ve tasarrufunu yatırıma dönüştürmek isteyen kişilerdir. Tasarruf ayrı bir şeydir yatırım ayrı bir şeydir. Tasarrufu herkes yapabilir ama yatırıma dönüştürmek ayrı bir maharettir. Şirketler hisse senedinin alınıp satıldığı şirketlerdir. Çünkü yatırımcı ne alıyor hisse senedi alıyor kimin şirketlerin hisse senedini alıyor. Şirketlerde yatırım yapmak için gelirler borsaya. Yatırım yapmak istedikleri zaman şirketlerimiz borsaya gelir." şeklinde konuştu.
'AİLE ŞİRKETLERİNDE KURUMSALLAŞMA ÖNEMLİ'
Korkmaz Ergun, "Türkiye tarihinde birinci nesilden dördüncü nesle aktarılan şirket sayısı yüzde 14’dür. Bazı yerlerde yüzde 4’dür. Çünkü torun şirketin içinde büyümüş yani eli acımamış. Tepede oturmakla iş yönetilmiyor. İşi çocukluktan mutfağında zorlukla öğretmek gerek. Aile şirketleri kesinlikle olmalıdır çünkü şirketinin sahibinin olması lazımdır. Aile şirketleri olması lazım ama aile şirketlerimizin en önemli eksiği kurumsallaşma ve profesyonelliktir. Eğer kurumsallaşma ve profesyonellik yoksa şirket aile şirketinin ötesine geçemiyor. İlerleyen zamanda aile ilişkileri bozuluyor ve kavgalar ortaya çıkıyor sonuç olarak tıkır tıkır çalışan şirket yok oluyor gidiyor." diye konuştu.
'ŞİRKETLER BATTIĞINDA ÜLKEMİZ KAYBEDİYOR'
Korkmaz Ergun, "Çok şirket gördüm çok zorluklarla kurulmuş yok oldular. Ülkemiz kaybetti bunların hepsi bizim ülkemizin birer milli değeri. Şirketler battığında ortaklar kaybetmiyor ülkemiz kaybediyor. Yatırım kaybediyoruz, istihdam kaybediyoruz, üretim kaybediyoruz, ihracat kaybediyoruz. Biz Borsa İstanbul olarak 1873 yılında kurulduk. O yıllarda tahvil ihraç ederek finansman sağlamak isteyen bir dünya şirket vardı o borsada işlem gören. Şu anda hiç birisi yok. Kim kaybetti biz kaybettik. Düşünün ki o şirketlerin hepsi bugün faaliyet gösteriyor olsalar nasıl bir gücümüz olur. Gelişmişlik olarak on yıl daha ilerde olacaktık. O şirketlerin 1873 yılından bugüne kadar üreteceği katma değer, yaratacağı istihdam, yatırım, ihracat düşünün hepsinden önce yerli ve milli üretim gerçekleşecekti. Ülkemiz kaybetti. Bu yüzden aile şirketlerimizin kurumsallaşması lazım. Şirketler borsaya neden geliyor, para ihtiyacı için ama borsanın kurumsallaşma anlamında da ciddi bir katkısı var." ifadelerine yer verdi.