Erdoğan'dan Kabine toplantısı sonrası peş peşe müjdeler
Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Elektrik faturalarındaki TRT payı ile enerji fonu kesintilerini de kaldırma kararı aldık' diyerek müjdeyi verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe'de gerçekleşen Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Türkiye olarak en büyük avantajımız her alanda son 19 yılda gerçekten çok güçlü bir alt yapıyı kurmamızdır. Türkiye salgınla mücadelesini başarıyla sürdürüyor. Sonuçta ortaya çıkan tablo ülke ve millet olarak sahip bulunduğumuz potansiyeli harekete geçirebilecek zemini gösteriyor. Yoğun bakım ve vefat sayıları kontrol edebileceğimiz bir seviyededir ve daha da aşağı çekeceğiz. Sanayi üretiminde kesintiye meydan vermeyecek bir sistemi salgının ilk günlerinden itibaren kurmuştuk. Salgın tedbirlerinin turizm ve ticarette oluşturduğu sıkıntıları da geride bıraktık. Sağlık Bakanlığına 40 bin personel atanacak.
SAĞLIK PERSONELİNE ATAMA MÜJDESİ
Okullarda yüz yüze eğitim devam edecektir. Bu sebeple 40 bin yeni sağlık personeli alımı yapılacak.
Yatırım, ihracat ve istihdam odaklı ekonomi politikamızda, ülkemizi büyütecek her türlü adımı desteklemeye devam edeceğiz. Avrupa'da, doğal gaz fiyatları 2020 yılı başındaki 115 dolar seviyesinden 1100 dolar hatta günlük piyasada 1500 dolar seviyesine çıktı. Buna karşılık biz konutlarda tüketilen doğal gazı 150 dolardan veriyoruz. Alış fiyatımıza göre baktığımızda ise halka yüzde 76 indirimle veriyoruz.
Aynı şekilde petrol fiyatları 2020 başındaki 40 dolardan 80 dolar fiyatına yükseldi.
"ELEKTRİK FATURALARINDAKİ TRT PAYI VE ENERJİ FONU KESİNTİLERİ KALDIRILACAK"
Bir başka ifade ile her vatandaşımıza 1500 liranın üzerinde bir enerji desteği vermiş olduk. Elektrik faturalarındaki TRT payı ile enerji fonu kesintilerini de kaldırma kararı aldık. Hem vatandaşlarımızı mağdur etmeyecek bir yaklaşımla küresel enerji payındaki krizi önleyeceğiz.
2022 inşallah emeklerimizin, fedakarlıklarımızı görmeye başlayacağımız bir yıl olacaktır. Büyük, güçlü Türkiye yolunda 2022 yılını başarıyla geride bıraktıktan sonra Türkiye'nin yükselişine hep birlikte şahitlik edeceğiz.
Türkiye'yi diledikleri gibi yönlendirebilecekleri, vaktini ve enerjisini çalabileceklerini biri sananlar ile kendi ihtirasları uğruna onların değirmenine su taşıyanların kursakların bırakmak bizim boynumuzun borcudur.
Ülkemizi eser ve hizmet siyasetiyle 19 yılda bu seviyesine nasıl biz getirdiysek inşallah 2023 hedeflerine ulaştırmaya, gençlerine 2053 vizyonunu emanet etmeyi rabbim bize inşallah gösterecektir.
SURİYE VE IRAK TEZKERESİ
Geçtiğimiz hafta TSK'nın Suriye ve Irak'taki terör yuvalarına yönelik Cumhurbaşkanlığı tezkeresindeki yaşanan tartışmalar bu endişelerimizi artırmıştır. Türkiye'nin sınır ötesi operasyonu siyasi üstü söz konusudur.
Halbuki bu tezkereye karşı çıkmak, TSK'nın kahramanca mücadele etmesi sayesinde bitme noktasına gelen terör örgütlerine can simidi atmak demektir. Daha önemlisi bu tezkereye karşı çıkmak bölücü terör örgütünün siyasi uzantısının emrine girmek demektir.
Türkiye'nin en eski hali hazırda örgüt kuklası yapı tarafından yönlendirildiğini görmekten Türk siyaseti adına üzüntü duyuyoruz. Kimi belediyelerdeki bazı birimlerin bu parti yönetimine verildiğini zaten millet veriyor. Meclis'e Irak ve Suriye tezkerelerine hayır demelerini, Yozgat'a gidince Kandil'i yakıp yıkmaktan söz etmesi de omurgasızlık örneğidir. Meclis'te tezkereye hayır demekle kalmayıp büyükelçilere tepki göstermekte destek olmayan bu zihniyete milletimizin bu ülkenin kaderini asla temsil etmez.
Milletimiz değerlerimize hakaret etmekten başka vasıfları olmayan, her kritik durumda ülkesinin hasımlarının yanında saf tutanların gerçek yüzünü gayet iyi biliyor. Türkiye geçmişte tek parti faşizmini yendiyse, inşallah bu çarpık zihniyeti de tarihin tozlu topraklarına kaldıracaktır.
LÜTFÜ TÜRKKAN'A SERT TEPKİ: NERESİNDEN TUTSANIZ ALÇAKLIK
Bingöl'de şehit yakınına yapılan edepsizliğini de aynı alçak zihniyetin tezahürü olarak nitelendiriyorum. Neresinden tutsanız terbiyesizlik, saygısızlık, alçaklık olan bir skandalla karşı karşıyayız. Kardeşinin gencecik bedeni PKK terör örgütü tarafından parçalanan şehit yakınını onun namusuna, bacısına en ağır küfürleri yaparak bastırmaya çalışması insanlığa sığmaz.
Şehitlik makamının değerini kavrayamamış olmasının ötesinde, milletvekili sıfatına da o kutlu çatının altında bir dakika durmaya hakkı yoktur. Partisinin grup başkanvekilliğinden ayrılması, bu iş için bir çıkış yolu değildir. Artık sözde milletvekili olan bu kişinin parlamento çatısı altında yeri olmaması lazım. Kaldı ki başında bayan bir kadın genel başkanın olduğu bu partide bir şehidin bacısına küfredilmesi karşısında buna tahammül etmemesi ve kesinlikle bu zatı partisinden ihraç etmesi gerekir. Duruş bu olması gerekir. Ne yazık ki başkan yardımcılığından ihraç etmişler. Kimi kandırıyorsunuz. Geçmişi benzer çok edepsizliklerle dolu bu siyasetçi müsvettesi sadece bir kamu bankası olan Ziraat Bankası'na 36 milyon dolar borcu olan ve henüz borcu temizleyememiş olan bu kişi aynı zaman Kocaeli'de devlete ait arazileri işgal etmiş ve orada ciddi sıkıntılar yaşanmıştı.