Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Ertuğrul: Barınamıyoruz ve geçinemiyoruz
Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Bahattin Ertuğrul yaptığı açıklamayla ekonomik koşulların giderek zorlaştığını ve emekçi kesimin kazancıyla artık barınamadığı gibi, geçinemediğini söyledi.
Emekçi kesimin elde ettiği gelirle günümüzde geçinemediğini belirten Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Bahattin Ertuğrul, “Senede bir gün, öğretmenler gününde, öğretmeni övenlerin senenin diğer günlerinde, öğretmeni nasıl zor koşullarda çalıştırdıklarını, nasıl insani olmayan ücretleri reva gördüklerini anlatmak istiyorum. Bugün alt üst olmuş ülke ekonomisine rağmen, tozpembe tablo çizmeye çalışanlara karşı ‘Barınamıyoruz, Geçinemiyoruz, Yaşayamıyoruz” demekteyiz.
Bilindiği üzere; TÜİK’ in yalancı enflasyon rakamları, sarı sendikaların iktidarı memnun etmeye endeksli tavrıyla şekillenen 7.Dönem Toplu Sözleşme müsameresinde, perde yine yoksullukla kapanmıştır. Belirlenen zam teklifi, hem bugünün gerçek enflasyon rakamlarının, hem de Merkez Bankası’nın önümüzdeki yıl için açıkladığı ve yine kim bilir kaç kez revize ederek yukarıya çekeceği iyimser enflasyon rakamlarının dahi altında kalmıştır. Onca büyük laf, onca vaat, onca beklentinin ardından bu sürecin sonunda yine hükümetin zam teklifinin kabul edilmesi, ortada alın terimiz için bir görüşme değil bir dayatma olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Daha önceki TİS süreçlerinden miras kalan birçok kazanım, yeniymiş gibi makyajlanıp önümüze konmuştur” dedi.
Sarı sendikalar emekçinin hakkını savunamaz
Bahattin Ertuğrul sarı sendikaların emekçinin hakkını savunamadığını kaydederek, “Bir kez daha ne öğrendik ki sarı sendikalar, emekçinin hakkını savunmaz. TÜİK’ in ve hükümetin noteri gibi çalışan Kamu Hakem Heyeti’nin yapısındaki çarpıklık söz konusuyken, hileli maçta adil sonuç olmaz. Memur ve memur emeklisi için açlık sınırına düşmek anlamına gelen, kamuda işçi-memur arasındaki ücret makasını ters orantıya sokan, seçimden seçime hatırlanan ve vadedilen haklarımızı görmezden gelen bu sonuç tüm kamu emekçileri gibi, geleceğin mimarı olan eğitim emekçileri açısından da bir utanç tablosudur. Şimdi bizden susmamızı bekliyorlar. Bizim ay sonunu bekleme halimizi, bitmeyen bir karakışa çevirdiler. Bizim öğrencilerimize laik, bilimsel eğitim verme hakkımızı engelliyorlar. Torpil mekanizması olan mülakatı, kaldırmayı seçim vaadi haline getirerek tarihe geçmişlerdi, şimdi bu sözlerini de tutmayacaklarını ilan ettiler. Eğitimden liyakati, gencecik insanlardan hak ettikleri kadroları vermediler. Susmadık, susmuyoruz, susmayacağız. Barınamıyoruz, Geçinemiyoruz, Yaşayamıyoruz. Mesleğimizin onuruna ve geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitim hakkına sahip çıkıyoruz. Eğitim bilimine, pedagojiye, laik ve bilimsel eğitime taban tabana zıt, eğitim ve öğretim birliğine ve yasalarımıza açıkça aykırı olan ÇEDES ve benzeri projelere karşı “çocukları korumak vatanı korumaktır” şiarıyla hareket etmeye devam edeceğiz. Eğitime ve çocuklarımıza sahip çıkacağız. Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz: İnsani çalışma şartları ve insani ücretlere kavuşana kadar eylemlilik sürecimizi giderek artırıyoruz. 4 Kasım’da Konya ve Kocaeli, 11 Kasım’da Ordu ve Aydın, 18 Kasım’da Tekirdağ ve Van merkezli bölge eylemleri düzenleyeceğiz. Öğretmenler Günü’nü ise kutlamıyoruz ve riyakarca kutlamaları kabul etmiyoruz. O gün üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakacak ve Başöğretmenimize şükranlarımızı sunacağız. 25 Kasım’da Başkent’te düzenleyeceğimiz büyük buluşmamızda ise Fakir Baykurt’un yoldaşları olarak el açmayacak, ders vereceğiz! Haklıyız, kazanacağız” şeklinde konuştu.