Diş hekimi Alagöz'den anne adaylarının ağız ve diş sağlığı için tavsiyeler
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Restoratif Diş Tedavisi Bölümü'nden diş hekimi Sevgi Alagöz:- 'Günde 2 defa dişler fırçalanmalı ve diş ipi kullanılarak etkili bir diş bakımı yapılmalı. Ağız gargarası yapılması için doktora danışılmalıdır. Sabahları gebe
İSTANBUL (AA) - Medipol Mega Üniversite Hastanesi Restoratif Diş Tedavisi Bölümü’nden diş hekimi Sevgi Alagöz, anne adaylarına ağız ve diş sağlığını korumak için bazı tavsiyelerde bulunarak, "Diş doktoruna düzenli olarak gidilerek, etkin plak kontrolü yapılması gerekir. Zamanında tedavisi uygulanmayan şikâyetler, anne ve bebeğin sağlığı için büyük bir tehdit oluşturabilir." ifadelerini kullandı.
Alagöz, anne adaylarının ağız ve diş sağlığına ilişkin yaptığı açıklamada, koruyucu diş hekimliğinin hamilelik sürecinin güvenli geçirilmesi açısından oldukça önemli olduğunu belirtti.
Hamilelik sırasında olası risklerin önüne geçmek adına ilk olarak gebelikten önce anne adayının tam bir ağız muayenesinden geçmesi gerektiğini ifade eden Alagöz, şunları kaydetti:
"Günde 2 defa dişler fırçalanmalı ve diş ipi kullanılarak etkili bir diş bakımı yapılmalı. Ağız gargarası yapılması için doktora danışılmalıdır. Sabahları gebe kadınların daha hassas olması nedeniyle, gargara kullanılacak ise ağzın su ya da florid içerikli tavsiye edilir. Bu dönemde ara öğünlerdeki yiyeceklere dikkat edilmeli, şekerli yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Özellikle B12 ve C vitamini içerikli besinlere yer verilmelidir. Diş doktoruna düzenli olarak gidilerek, etkin plak kontrolü yapılması gerekir. Zamanında tedavisi uygulanmayan şikâyetler, anne ve bebeğin sağlığı için büyük bir tehdit oluşturabilir."
- "Hormon değişiklikleri plakları artırabiliyor"
Sevgi Alagöz, gebelikte dişlerde oluşan plaklar ve diş eti hastalıklarının, hormonal değişimlerle ilişkili olduğunu belirterek, “Bu yüzden ağız bakımı ihmal edilmemelidir. Gebelikte hormon düzeyleri fazla olduğundan, ağız mukozası dış etkenlere karşı hassas hale gelir. Bakteri plaklarının oluşmasına daha yatkın bir ortam oluşur.” değerlendirmesinde bulundu.
Gingivitisi ve periodontitisin gebelikte en sık karşılaşılan ağız hastalıkları olduğunu aktaran Alagöz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gebelikte artan östrojen ve progesteron hormonları gingival vaskülarizasyon artışına ve immün yanıtın baskılanmasına sebep olmaktadır. Gebeliğe vücudun adaptasyonunda birçok fizyolojik değişim meydana gelir. Ağız içindeki değişimler irdelendiğinde, tükürük üretimi ve pH’sinin gebelikte değişmediği görülmektedir. Ayrıca gebelikte ağız içindeki bazı mikroorganizma türlerinin de arttığı gösterilmiştir. Artan bu mikroorganizmalar diş etinin kanamaya olan eğilimini artırır ve gingival inflamasyonun kötüleşmesine sebep olur, ancak gebeliğin diş çürümesine sebep olduğu veya çürüğü hızlandırdığına dair kanıt yoktur. Gebelikte ağız içinde çeşitli hastalıklar ve lezyonlar meydana gelebilir. Piyojenik granülom veya gebeliğin epulisi olarak da bilinen benign gingival lezyonlar yaklaşık gebeliklerin yüzde 5’inde görülür. Gebelik gingivitisinde, diş etleri hiperemiktir ve diş fırçalamayla bile kanama meydana gelebilecek hassas bir hal alır."
Alagöz, gebelikten önce tam bir ağız muayenesinden geçilmesinin önemini vurgulayarak, ağız hijyenin gebelikte de devam ettirilmesi ve alışkanlık kazanılması gerektiğini bildirdi.
