• Haberler
  • Güncel
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Avrupa Birliği tepkisi: Bize oyalama taktikleri uyguladılar

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Avrupa Birliği tepkisi: Bize oyalama taktikleri uyguladılar

Avrupa Birliği üyesi ülkelerin Ankara büyükelçileri ile gerçekleştirdiği toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Avrupa Birliği tarafından beklediğimiz karşılığı göremedik. Bize karşı oyalama taktikleri uygulandı' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Avrupa Birliği tepkisi: Bize oyalama taktikleri uyguladılar
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Aşı konusundaki adaletsizlikler devam ediyor. Salgına bağlı ortaya çıkan bu olumsuz iklimden Avrupa Birliği de etkilenmiştir. Avrupa Birliği içindeki siyasi ve ekonomik ayrışmalar daha belirgin hale geldi. Bu durum Avrupa Birliği'ndeki pek çok konuyu geri plana attı. 

 

"AVRUPA BİRLİĞİ BİZE OYALAMA TAKTİKLERİ UYGULADI"

Türkiye müzakereci bir ülke olarak göç, güvenlik, savunma gibi temel konularda sorun çözücü role sahiptir. Birlik ve münasebetlerimizi daha sağlam bir zemine oturtmak istedik. Diyalog ve diplomasiden yana çaba gösterdik. İklim, güvenlik, göç alanlarında toplantılar gerçekleştirdik. Avrupa Birliği tarafından beklediğimiz karşılığı göremedik. Bize karşı oyalama taktikleri uygulandı. Siyasi hesaplarla haklarını kötüye kullanan ülkeler, bize engelleyici şekilde davrandı. Birliği çıkarları bir kaç ülkenin ihtiraslarına kurban edildi. Türkiye'nin sabırlı tutumuyla birliğin içinde hataları da görmenize katkı sağladı.

İletişim ve ulaşım imkanlarının bu derece geliştiği bir dönemde insan hareketliliği de artmaktadır. Avrupa ve Türkiye'nin çevresinde yaşayan sorunlar çözülmedikçe göç baskısını da azaltmak mümkün değildir. 

 

"AVRUPA GÖÇ MÜCADELEMİZE DESTEK VERMEDİ"

Meseleyi asıl boyutlarıyla değerlendiriyoruz. DEAŞ ve PKK'nın Suriye koluna yönelik harekatlarımızla güvenliği sağladık. Türkiye'nin terörden arındırdığı bölgelerde 4 milyon Suriyeli yaşıyor. Türkiye'nin olağanüstü çabaları olmasaydı hem Türkiye hem Avrupa zor durumda kalacaktı. Bu gerçeklere rağmen Türkiye göç kriziyle mücadelesinde Avrupa'dan destek alamadı. Gönüllü insani programı hayata geçiremedi. Avrupa'nın katkı vermediği iskan projelerini kendimiz hayata geçirdik. Objektif bakabilen herkes AB'nin karşı karşıya olduğu tehditlerin aşılmasında anahtar ülkenin Türkiye olduğunu görmekte, ikrar ve itiraf etmektedir.

 

"AVRUPA BİRLİĞİ KIBRIS TÜRKLERİNİN HAKLARINI GÖRMEZDEN GELDİ"

Basına da yansıyan Ege'deki olaylarla ilgili Avrupa'nın daha çok ses çıkartmasını istiyoruz. Önümüzdeki dönemde özellikle vize serbestisi ve gümrük birliği düzenlemesi konularında aşama kaydetmemiz gerekiyor. Müzakerelerin başlatılması birçok konunun uzlaşılmasını sağlayacaktır. Birlik içi dayanışma bahanesinin Türkiye- Avrupa ilişkilerinin sabote edilmesinin önüne geçilmesi gerekir. Geçen sene komşumuz Yunanistan ile gerilimin düşmesi için büyük çaba gösterdik. İki komşu ülke olarak doğrudan diyalogla aramızdaki meseleleri halledeceğimize inanıyorum. Türkiye'nin Kıbrıs meselesine yönelik 50 yılı aşkın süredir devam eden müzakere süreçlerinin neden başarıya ulaşmadığı malumunuzdur. Malesef Avrupa Birliği Rum kesiminin sözcülüğünü yaparken Kıbrıs Türklerinin haklarını görmezden geldi. 

Türkiye Avrupa Birliği tam üyeliğine bağlıdır. Nitekim bu yönde gayret göstermeye devam ediyoruz. 

"TÜRKİYE AB TAM ÜYELİK HEDEFİNE BAĞLIDIR"

Yarım asırdan fazla süredir AB'ye üyelik için çaba harcıyoruz. 20 yıllık zaman diliminde Avrupa'da sayısız liderle konuştum. Tam üyelik yolunda attığımız adımların nasıl engellendiğini bizzat gördüm. Coğrafi, tarihi, beşeri olarak Avrupa kıtasının bir parçası olan Türkiye, AB tam üyelik hedefine bağlıdır. AB bizim için stratejik önceliğimiz olmayı sürdürüyor. 

Bosna Hersek'teki siyasi krizin çözümü noktasında yoğun çaba gösteriyoruz.  Azerbaycan'ın topraklarını işgalden azat etmesiyle Kafkasya'da yeni bir döneme girdik. Ermenistan'la normalleşme sürecini başlattık. Ermenistan'ın Azerbaycan'la olumlu ilişki kurması önem taşıyor. AB, Suriye meselesine sadece göç perspektifinden yaklaşmak yerine siyasi sürecin ivme kazanması somut adım atmalıdır. Libya'da seçimler kalıcı istikrara katkı sağlayacak şekilde yapılmalıdır. 

Önyargılar ve korkular yerine uzun vadeli stratejik bakış açısıyla hareket edilmesi ortak menfaatimizedir. Sizlerden Türkiye - AB münasebetinde yeni bir sayfa açılmasına destek olunmasını bekliyorum. 

Bakmadan Geçme