Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hayati öneme sahip
'Medya ve iletişim konuları, sosyal medya ile dezenformasyonla mücadele, siyasi ve sosyal bekamızın temini açısından hayati öneme sahiptir. Karabağ Savaşı sırasında şahit olduğumuz yalan ve iftira furyası, bize hem bu meselenin önemini hatırlatmış hem de
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Medya ve iletişim konuları, sosyal medya ile dezenformasyonla mücadele, siyasi ve sosyal bekamızın temini açısından hayati öneme sahiptir. Karabağ Savaşı sırasında şahit olduğumuz yalan ve iftira furyası, bize hem bu meselenin önemini hatırlatmış hem de güçlerimizi birleştirmemizin ne kadar vazgeçilmez olduğunu göstermiştir." dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ev sahipliğinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Medya ve Enformasyondan Sorumlu Bakanlar ve Üst Düzey Yetkililer 4. Toplantısı'na video mesaj gönderdi.
Misafirleri kültür, tarih, tabiat ve medeniyetler şehri İstanbul'da ağırlamaktan mutluluk duyduğunu dile getiren Erdoğan, "Toplantınızın ve yapacağınız istişarelerin ülkelerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Görüşleri, değerlendirmeleri ve tartışmalarıyla toplantıyı zenginleştirecek herkese şimdiden şükranlarımı sunuyorum. Bugünkü toplantınız, en çok istismar ve ihmal edilen alanlardan biri olan medya konusunda iş birliğimizin daha da gelişmesine katkı sağlayacaktır. Malumunuz, Türk dünyası olarak geçen yıl Türk Devletleri Teşkilatının tesisiyle birlikte aramızdaki dayanışmayı bir üst aşamaya taşıdık. Böylece siyasetten eğitime, ekonomiden güvenlik iş birliğine kadar pek çok alanda yeni dönemin temelini oluşturduk." diye konuştu.
- "Medya, belli güçlerin elinde manipülasyon aracına dönüşebilmekte"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi ışığında dayanışmayı farklı sahalara teşmil ederek, daha da güçlendirmeleri gerektiğini belirterek şunları kaydetti:
"Medya ve iletişim konuları, sosyal medya ile dezenformasyonla mücadele, siyasi ve sosyal bekamızın temini açısından hayati öneme sahiptir. Karabağ Savaşı sırasında şahit olduğumuz yalan ve iftira furyası, bize hem bu meselenin önemini hatırlatmış hem de güçlerimizi birleştirmemizin ne kadar vazgeçilmez olduğunu göstermiştir. Savaş sadece sahada verilmemiş, yazılı ve görsel basından sosyal medyaya kadar pek çok mecrada 44 gün boyunca çetin bir mücadele yürütülmüştür. Yaşadığımız acı tecrübeler ışığında, artık hepimiz şu gerçeği çok net biçimde görüyoruz. Demokrasilerde 4'üncü kuvvet olarak nitelenen medya, belli güçlerin, belli küresel şirketlerin, art niyetli çevrelerin elinde hakikatleri tahrif eden, gerçeğin üstünü örten bir manipülasyon aracına dönüşebilmektedir."
Erdoğan, video mesajında şunları aktardı:
"Dijital faşizm bugün milyarlarca insanın doğru ve tarafsız haber alma hakkını engelleyen bir tehdit unsuru haline gelmiştir. Bilhassa hiçbir otokontrolün, denetimin, kuralın, etik değerlerin olmadığı sosyal medya mecraları tüm toplumlar için ciddi riskler oluşturmaktadır. Yalanın, iftiranın, çarpıtmanın kol gezdiği bu mecralarda hakikati aramak, hakikate ulaşmak, hakikatin savunucusu olmak, çok daha büyük önem kazanmıştır. İletişim konusunu bu bakımdan en az savunma, güvenlik ve sağlık gibi stratejik önemi haiz bir mesele olarak görüyorum. Bu tarz toplantılarla dezenformasyonla mücadele, bilgi güvenliği, milli bilgi teknolojileri hamlesi ve ortak kültürü önceleyen özellikle film-dizi projeleri gibi hususlarda aramızdaki iş birliğinin daha da gelişeceğini ümit ediyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı Medya ve Enformasyondan Sorumlu Bakanlar ve Üst Düzey Yetkililer Toplantısı'nın hayırlara vesile olmasını dileyerek, "Türk dünyasındaki tüm kardeşlerimize mutluluk, refah ve esenlik temenni ediyor, hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum." ifadesini kullandı.