- Haberler
- Konya
- Böcek ilacına kurban giden çocuğun soruşturmasında tepki gören iddianame: Aile istenilen cezaya tepkili
Böcek ilacına kurban giden çocuğun soruşturmasında tepki gören iddianame: Aile istenilen cezaya tepkili
Geçtiğimiz Ocak ayında Konya'nın Meram ilçesine bağlı Uluırmak Mahallesi'nde yaşanan böcek ilacından zehirlenme olayında soruşturma tamamlandı. 8 yaşındaki Ahmet Enes Temel'in ölümüne neden olduğu iddia edilen 2 şahıs hakkında savcılık makamı iddianamesini hazırladı. Savcılık makamı her iki sanık hakkında da 2 ile 15 yıla kadar hapis cezası istedi.
31 Ocak tarihinde Konya’nın Meram ilçesine bağlı Uluırmak Mahallesi'nde 2 katlı evin üst katında yaşanan olayda evin giriş katında ikamet eden uyruklu A.E.A. (32), evinin çeşitli noktalarına peçete ve kâğıt üzerine böcek ilacı koyup, kapı ve pencereleri bantlayıp, hiç kimseye haber vermeden evden ayrılmıştı.
İlaçlamadan haber olan evin üst katındaki Necla Duran (67), onu ziyarete gelen kızı Ayşegül Temel (46), torunları Fatmanur Temel (19), Yasin Temel (17) ile diğer kızının çocukları Mine Büyükgöker (17), Sena Gül Büyükgöker (25), ve Ahmet Enes Temel (8) zehirlenmişti. Hastaneye kaldırılan 7 kişiden 8 yaşındaki Ahmet Enes Temel kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti.
Olaydan sonra kiracı A.E.A. (32) ve ilacı satan A.E.M. (32) tutuklanmıştı. Olaya ilişkin Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede evi kimseye haber vermeden ve ilaçlamada kullanılması yasak olan tarım ilacı ile ilaçlayan kiracı ve ilacı satan şahıs hakkında ayrı ayrı TCK’nın 85/2 maddesi gereğince 2 yıl ile 15 yıla kadar hapis cezası istendi.
Öte yandan Antalya adli tıp gurup başkanlığı tarafından hazırlanan Toksikoloji raporuna göre ise, Ahmet Enes Temel’in kanında ve midesinde çinko ve alüminyum maddelerine rastlandığı belirtildi.
“ADALET İSTİYORUM”
Aile üyeleri ve avukatı tutuklu bulunan şahıslar hakkındaki ceza istemine tepki gösterdi. Anne Ayşegül Temel, 9 aydır yaşadıkları karşısında psikolojisinin bozulduğunu ve tedavi gördüğünü söyledi. Her gün oğlunun mezarını ziyaret eden, okulu önünde oğlunu beklediğini aktaran anne Temel, “2 yıl da az, 8 yıl da az. Ben adalet istiyorum.” dedi.
Sözlerini devam ettiren Anne Temel, “Oğlum bizi bırakalı 9 ay oldu. Onsuzluk çok zor. Her gün mezarına geliyorum. Psikolojim baya bozuk. Onsuzluk aşırı derecede beni yıktı. Evimin neşesiydi, heyecanıydı, her şeyiydi. Şimdi evimin mezarlıktan bir farkı yok. Her gün mezara koşuyorum, resimleri ile avunuyorum.
Ayağından çıkardığı kirli çoraplarını yastığımın altında saklıyorum. Her gün onları öpüp, koklayıp öyle yatıyorum. Okul kapısına gidiyorum sanki oradan çıkacak ve bana seslenecek gibi okulun önüne koşuyorum.
Parklarda oynadığımız yerlerde dolanıyorum. Yine de öldüğünü kabullenemiyorum. Mezarına geldiğimde elimle ona öpücükler atıyorum. Tedavi görüyorum, psikoloğa gidiyorum. Annemin evine gitmiyorum. Çünkü oğlumun oradan ölüsü çıktı. Minderin üstünde bırakıp gittiğimde oturup televizyon izliyordu oğlum.
Şimdi gidersem yine o acıyı yaşayacağım. Onun soğuk yüzünü göreceğim. Benim çocuğumu geri getirecek mi? Ben adalet istiyorum. 2 yıl da az 8 yıl da.” diye konuştu.
“SINAV SÜRECİNE HAZIRLANAMIYORUM”
Ahmet Enes’in ölümü ile sarsıldığını vurgulayan abla Fatmanur Temel, kardeşini kaybettiği sıralarda üniversite sınavına hazırlanma aşamasında olduğunu, ancak yaşadığı olumsuzluklar karşısında sınava giremediğini belirtti.
2 ile 15 yıl hapis cezası isteminin az olduğunu vurgulayan Fatmanur Temel, şunları aktardı: “Sınav sürecine hazırlanamıyorum ben şu an. Beynimi toparlayıp o masada çalışamıyorum.
Hayatıma devam edemiyorum. Her gün bizim için zor geçiyor. Sabahlar günaydın, akşamlar iyi geceler öpücüğü oluyordu. Şu anda onlar yok. 2 yıl ile 15 yıla kadar hapis istemi az geliyor. Hemen çıkmalarını istemiyoruz açıkçası. Bir daha kardeşim geri gelmeyecek çünkü. Sadece toprağa bakabiliyoruz.”
“BASİT TAKSİR DÜŞÜNCESİYLE DAVANIN AÇILMASINI YETERLİ GÖRMÜYORUZ”
Aile avukatı Cihat Tanrıkulu, kullanılan ilacın merdiven altı üretilen bir tarım ilacı olduğunu ve insan sağlığına son derece zarar verdiğini ifade etti.
Tanrıkulu, “İddianamede bu zehri satan ve satın alarak ilaçlayan sanıklar hakkında , basit taksirleölüme ve yaralamaya sebebiyet vermekten dolayı 2 ila 15 yıl aralığında hapis cezası istemiyle dava açıldı.
İstenilen cezanın son derece yetersiz olduğunu düşünüyoruz. Burada savcılık makamının bizce olası kast ile insan öldürme ve yaralamaya sebebiyet vermeyi değerlendirmesi gerekirken, basit taksir düşüncesiyle davanın açılmasını yeterli görmüyoruz.” ifadelerinde bulundu.