Bayram Başaran: Faiz artışı sembolik kalır, Asıl gerçek altında!
Ekonomist Bayram Başaran, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) bu hafta açıklayacağı faiz kararına ve küresel piyasalarda yaşanan altın rallisine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Başaran, mevcut ekonomik gerçeklikler ışığında politika faizinin fiilen anlamını yitirdiğini, asıl rotanın ise güvenli liman arayışıyla birlikte altın olduğunu vurguladı.
TCMB'nin Perşembe günü açıklayacağı Nisan ayı faiz kararı piyasaların odağında yer alırken, Bayram Başaran bu faiz artışının sembolik bir adım olmaktan öteye geçmeyeceğini belirtti. Başaran, "Şu anda piyasadaki fiili faiz oranları yüzde 50’nin üzerinde. Mevduat faizleri bu seviyelere ulaşmışken, Merkez Bankası’nın politika faizi olan yüzde 42,5’in piyasa nezdinde hiçbir karşılığı yok" dedi.
Başaran’a göre Merkez Bankası, daha önceki ara toplantılarda da fiilen faiz artışı gerçekleştirdi ancak bunu açık bir politika kararı olarak ilan etmekten kaçındı. "Adını koymaktan çekindikleri bir faiz politikası yürütüyorlar. Fiilen artırılmış bir faiz var ancak 'biz artırdık' demiyorlar. Bu nedenle Perşembe günü pas geçmeleri daha olası" ifadelerini kullandı.
"ENFLASYON RAKAMLARI GERÇEKLERİ YANSITMIYOR"
Başaran, gıda fiyatlarındaki artışa dikkat çekerek resmi enflasyon verilerinin halkın yaşadığı gerçeklerle örtüşmediğini savundu. Hafta sonu yaptığı pazar ziyaretiyle ilgili gözlemlerini paylaşan ekonomist, “Semt pazarlarında en temel sebze-meyve ürünleri 150 liradan başlıyor. Bu, dar gelirli vatandaş için artık ulaşılamaz hale gelmiş bir seviyedir. Enflasyonun TÜİK hesaplamalarıyla 5’in altına düşmesi tamamen gerçek dışı olur” dedi.
Ayrıca Türkiye'nin büyük bölümünü etkileyen don olaylarının önümüzdeki dönemde sebze ve meyve fiyatlarını daha da artıracağına dikkat çekti.
"ALTIN YENİ GÜVENLİ LİMAN"
Başaran, altının ons fiyatının 3232 dolara kadar yükselmesini, küresel ekonomik ve siyasi istikrarsızlıklarla açıkladı. “Dünyada artık ne alınan karara güven var ne de liderlerin sözlerine. Amerika’dan Almanya’ya, Çin’den Türkiye’ye kadar her yerde kurumsal yapıların bozulduğu, kararların bireylerin insafına kaldığı bir sistem görüyoruz. Bu ortamda altının yükselmemesi mümkün değil” dedi.
Goldman Sachs gibi büyük kurumların 2024 yıl sonu için altın fiyatı beklentisini 3700 dolara çıkardığını hatırlatan Başaran, Türkiye'de gram altının 4000 TL sınırına dayanmasını da bu sürecin doğal sonucu olarak değerlendirdi.
"TÜRKİYE'DE EKONOMİK GÜVEN DİBE VURMUŞ DURUMDA"
Türkiye özelinde ise ekonomik belirsizliğin daha da derin olduğunu vurgulayan Başaran, ekonomi yönetiminin piyasaya güven vermediğini ifade etti. “Ekonomi Bakanı ya da Merkez Bankası yetkililerinin söylediği hiçbir şey piyasada karşılık bulmuyor. Gerçekler gizleniyor. İnsanlar da doğal olarak altına yöneliyor” dedi.
Altın ithalatına yönelik kısıtlamaların yatırımcıları durduramayacağını vurgulayan Başaran, “Altın arzı resmi kanallardan engellense bile, bu yatırım tercihinin önüne geçemezler. İnsanlar başka yollar bulur. Bu da rezervlerdeki görünürlüğü azaltır ama altına talebi durdurmaz” değerlendirmesini yaptı.
ADINI KOYAMADIKLARI FAİZ, SAKLANMAYA ÇALIŞAN GERÇEKLER
Başaran’a göre ekonomi yönetimi hâlâ radikal gerçekleri kabul etmekten kaçınıyor. Ancak piyasaların çoktan bu gerçekleri fiyatladığını ve yatırımcının rotasını altına çevirdiğini vurgulayan Başaran, önümüzdeki süreçte daha büyük belirsizliklerin altın fiyatlarında yeni rekorlara yol açabileceğini söyledi.
YATIRIM TAVSİYESİ NİTELİĞİ TAŞIMAZ
Bakmadan Geçme




