Başkan Erdoğan'dan sert tepki: Artık buna sessiz kalamayız
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İş birliği Daimi Komitesi 38. Toplantısı Açılış Programı'nda Yunanistan'daki Müslümanlara yönelik kısıtlamalara sert tepki göstererek 'Artık buna sessiz kalamayız' dedi.
Başkan Erdoğan "Yunanistan'daki Müslüman Türk azınlığına yönelik haksız ve hukuksuz uygulamalar artarak devam ediyor. Yunanistan'daki kardeşlerimizin vakıfları ve malları gasp ediliyor. Ana dillerini öğrenmelerine izin verilmiyor. Artık buna sessiz kalamayız" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Filistin halkının kendi devleti ve meşru haklarına kavuşması Kudüs ve Mescid-i Aksa'da statükonun korunması için elimizden geleni yapıyoruz ve yapacağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan "(İslam Ülkeleri Tercihli Ticaret Sistemi) Diğer İSEDAK üyelerinin de katılmasıyla ülkelerimiz arasındaki ticareti yüzde 25 seviyesine yükseltebiliriz." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;
Gönül coğrafyamızın dört bir yanındaki kardeşlerimize selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
Son bir yılda terör, afet, çatışma, mezhep temelli gerilimlerde hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. TC Cumhurbaşkanı ve İSEDAK Başkanı olarak her birinize adalet, refah ve barışın olduğu dünyada samimi çabalar için teşekkür ediyorum.
Mukaddes kitabımız Kuran-ı Kerim'de siz insanlar içinde çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz buyurulmuştur. Peygamberimiz ise insanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır diye buyurmuştur. İslam ümmetinin mensupları olarak hiçbirimiz kendimizi dış dünyadan ve çevredeki hadiselerden izole edemeyiz. Dünyanın neresinde zulüm, çatışma, açlık ve susuzluktan ölen masum varsa vebali hepimizin üzerinedir.
Bizler yetimlere şefkatle davranan hiçbir ayrım gözetmeden mazlumlara sahip çıkan, fakir ve fukaranın elinden tutan bir peygamberin ümmetiyiz. Veren eli alan elden üstün gören bir medeniyetin mensuplarıyız. Dillerimiz, kültürlerimiz farklı olsa da aynı büyük ailenin fertleriyiz. Yaşadığımız topraklar farklı olsa da aynı büyük ailenin fertleriyiz. Dünyanın neresinde olursa olsun tüm kardeşlerimizden sorumluyuz. Her ailede olduğu gibi bizlerin arasında da tartışmalar, gerilimler yaşanabiliyor. Fikir ayrılığına düştüğümüz hususlar ortaya çıkabiliyor. Sıradan meseleler olarak gördüğümüz ve çözüme kavuşturduğumuz müddetçe hiçbir sorun yoktur. İslam ümmeti olarak bizim kardeşliğimiz her türlü fikir ayrılığının üstesinden gelecek güce sahiptir.
TURKOVAC'I İNSANLIĞIN HİZMETİNE SUNDUK
Salgın döneminde bizden talepte bulunan ülkelere tıbbı yardım gönderdik. Bizden talepte bulunan 162 ülkeye tıbbi yardım malzemesi gönderdik. Yerli ve milli aşımız Turkovac'ı milletimizle birlikte tüm insanlığın hizmetine sundu. Afrika halklarının yanında yer aldık. Tabii afetlerden ve savaşlardan etkilenen insanlara yardım elimizi uzatıyoruz. Bununla kalmıyor aynı zamanda bölgede barış ve istikrarın içinde samimiyetle çaba harcıyoruz.
DİPLOMATİK ÇÖZÜMÜN MÜMKÜN OLDUĞUNU GÖSTERDİK
Rusya Ukrayna arasındaki savaşın sonra erdirilmesi için ilk günden itibaren yoğun çalışma yürüttük. Diplomatik çözümün mümkün olduğunu gösterdik.
Tahıl anlaşmasının 120 gün uzatılmasının Afrikalı kardeşlerimizin sıkıntısına çare olacağına inanıyoruz
TÜM DÜNYADA ENFLASYON ZİRVEDE
Salgınla başlayan enerji ve emtia fiyatlarındaki artış ile tırmanan küresel enflasyon tırmanmaya başladı. Avrupa'nın bir çok ülkesinde enerji kesintileri ciddi sorun haline gelmeye başladı.
Tüm dünyada enflasyon ve işsizlik rakamları son yılların zirvesinde. Faizleri yükselterek enflasyonu kontrol altına alma çabaları da bekleneni veremedi. Hayat pahalılığına sebep olan ekonomik sıkıntılardan hep birlikte etkileniyoruz. Bu süreci başarıyla yönetsek de kimi olumsuzlukları biz de hissediyoruz. Tüm dünyada resesyon beklentilerinin artması tünelin sonundaki ışığın henüz görülmediğine işaret etmektedir.
Ülkelerimizin karşılıklı tanıdığı menşee ispat belgeleri düzenlenerek sistem kapsamında ticaretin başlaması da önemlidir. Alınan kararların sistemin uygulamasını kolaylaştıracağı kanaatindeyim. Sisteme dahil olan ülkelere teşekkür ediyorum. Önümüzdeki süreçte diğer İSEDAK üyelerinin de katılmasıyla ülkelerimiz arasındaki ticareti yüzde 25 seviyesine yükseltebiliriz. İslam ülkelerindeki tasarrufların helal yatırım ürünü olan bu fona aktarılmasının teşvik edilmesinde fayda görüyoruz.
ARTIK BUNA SESSİZ KALAMAYIZ
Bugün İslam karşıtlığı batılı siyasetçilerin oy devşirmek için en sık başvurduğu araçlarından biridir. Lafa gelince demokrasi ve özgürlük konusunda mangalda kül bırakmayanlar Müslümanların hakları olunca en faşist uygulamaları devreye almaktan çekilmiyor. Kimi Avrupa ülkelerinde başörtüsüne getirilen hukuk dışı kısıtlamalar bunun en çarpıcı örneğidir. İnsanların dinlerini yaşamasına mani olmak zorbalıkla inançlara müdahale etmek orta çağın engizisyon ruhunu yeniden hortlatmak demektir.
15 Mart'ın BM Genel Kurulu tarafından İslamafobi ile Mücadele günü olarak kabul edilmesi uluslararası topluma verilmiş bir mesajdır. Yunanistan'daki Müslüman Türk azınlığına yönelik haksız ve hukuksuz uygulamalar artarak devam ediyor. Yunanistan'daki kardeşlerimizin dini liderleri tanınmıyor, vakıfları ve hakları gasp ediliyor. Kimlikleri reddediliyor. Ana dillerini öğrenmelerine izin verilmiyor. Artık buna sessiz kalamayız. İslam alemi Yunanistan'da zulme uğrayan kardeşlerimin durumuna daha fazla seyirci kalmamalıdır.
Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin maruz bırakıldıkları hak ihlallerini de biliyorsunuz. Filistin meselesinin 1967 sınırlarında bağımsız egemen coğrafi bütünlüğe sahip Filistin devletinin vücut bulmasıyla çözüme kavuşturulmasını destekliyoruz.
KARDEŞLİK VAZİFEMİZİ LAYIKIYLA YERİNE GETİRİYORUZ
İslam dünyasını 10 yılı aşkın süredir meşgul eden konulardan biri de Suriye'deki ihtilaftır. Türkiye olarak 3,5 milyonu aşkın Suriyeli sığınmacıya topraklarımızda ev sahipliği yaparak milyonlarcasını da Suriye sınırları içinde destekleyerek kardeşlik vazifemizi layıkıyla yerine getiriyoruz. İslam ülkeleri daha güçlü irade ortaya koymalı, siyasi çözüm çabalarına destek vermelidir.
FETÖCÜ'LER 252 KARDEŞİMİZİ ŞEHİT ETTİ
Pek çoğunuz terörün vahşi yüzüne şahit olmuş insanlarız. Terör örgütlerinin kalleş saldırılarında vatandaşlarımızı kurban verdik. Kimi zaman FETÖ, PKK, DEAŞ olarak karşımıza çıktı. Bu örgütlerin tamamı öncelikle Müslümanları hedef aldı ve kan döktü. Sadece biz PKK saldırılarında 40 bine yakın insanımızı kaybettik. FETÖCÜ'ler 252 kardeşimizi alçakça şehit ettiler.
KÖKÜNÜ KAZIMAKTA KARARLIYIZ
Dökülen bu kanda bölücü terör örgütü kadar DEAŞ'la mücadele kapsamında bu teröristleri silaha ve desteğe boğanların da payı vardır. İlk günden beri proje mahsulü yapı olduğu bilinen DEAŞ'la mücadelede PKK'ya destek verme artık son bulmalıdır. Ülkemizle birlikte Suriye ve Irak'ın da toprak bütünlüğüne tehdit oluşturan bu örgütün kökünü kazımakta kararlıyız.