Arabacı: İyi ki yerel basın var

Konya Aydınlar Ocağı'nın düzenlediği Selçuklu Salı Sohbetlerinde Prof. Dr. Caner Arabacı ve Av. Ahmet Özer Kuruluşunun 75. Yılında Yeni Konya ve Basın Tarihini anlattı.

Arabacı: İyi ki yerel basın var
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Konya Aydınlar Ocağı’nın düzenlediği Selçuklu Salı Sohbetlerinde, 76. Yılına giren Yeni Konya gazetesinin serüveni ve Konya basın tarihi konuşuldu. Yazar Ömer Lütfi Ersöz’ün moderatörlüğünde icra edilen Karatay Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Caner Arabacı Konya basın tarihine dair bilgiler verip kuruluşundan 2006 yılına kadar Yeni Konya hakkında bilgiler verirken ANMEG Yönetim kutulu Başkanı Av. Ahmet Özer’de gazeteyi devraldıkları günden bu yana geçen süreci ve yayıncılık ilkelerini anlattı.

Programın açılış konuşmasını yapan Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, İl Halk Kütüphanesi Salonunun, programlara bundan sonra ücretli olarak tahsis edileceğinin kendilerine bildirildiğini ifade ederek, “Ben okuma yazma bilmeyen bir anne ve babanın evladıyım ve ülkeme ve milletime kendimi borçlu hissedip, arkadaşlarımızla birlikte düzenlediğimiz kültürel faaliyetlerle bu borcu ifa etmenin gayretinde olduk. Bundan sonraki programlarımızı nerede yapacağımızla ilgili görüşmelerimiz devam ediyor” dedi.

Her şeyi eleştirmenin kolay olduğuna vurgu yapan Güçlü, “Bu ucuzculuktur. Eleştirilen şeyin icraatını yapmak gerek. Gazetecilik hakkında da eleştiriler yapılır ama işin arka planı pek bilinmez. Yeni Konya gazetesi kurulduğu 1949 yılından bu yana bir istikrar ortaya koyup Konya’nın gazetesi olabilmiştir. Geçmişten bugüne, emek veren herkese teşekkür ediyoruz” dedi.

Uzun yıllardır Yeni Konya’nın yazarı olmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden moderatör Ömer Lütfi Ersöz, “Gazetemiz haktan, hakikatten yana olabilmenin gayretindedir. Dijitale yönelmenin olduğu devrimizde de halen hem matbu hem de dijital platformlara yayınını sürdürmektedir” dedi.

Sözlerine, “Basının temeli eleştirel yaklaşımdır” tespitini yaparak başlayan Prof. Dr. Caner Arabacı konuşmasını, “Batıda fikir akımlarının yayılmasında dergiler ve gazeteler etkili oldu. Bizde ise biraz zor oldu. Çünkü basının yayıcılığı,  toplum kültürüyle bütünleşmeden ziyade karşı duran, bazı dış ülkelerle paydaşlık şeklinde oldu. Tarafsızlık mümkün değildir ama dürüstlük mümkündür. Basını değerlendirirken bunu gö önüne almak gerekir” diyerek sürdürdü.

Yerel basının, dünya basın tarihinde basıncılığın kaynağı olduğuna da vurgu yapan Arabacı, “Fakat bizim ülkemizde yerel basın zayıftır. Avrupa’da köken hep yerel basın iken bizde yaygın basın öne çıkar” dedi.

Konuşmasına, “İyi ki yer basın var” diyerek devam eden Arabacı, Konya’nın yerel basın tarihinde önemli bir şehir olduğunu kaydederek, “Konya çok yazar, şair çıkarmış, çizgi dışında bir şehirdir. Milli mücadele devrinde Konya basını ortaya çıkmış ve sekiz gazete yayınlanmış. Son biraz sükut olmuş. Konya tarihinde 1949’a kadar altmış gazete yayınlanmış. Günümüze kadar yayınlanan gazete sayısı ise bunun üç katı kadardır” dedi.

1949 yılında kurulan Yeni Konya’nın Konya basın tarihinde en uzun ömürlü gazete olduğuna vurgu yapan Arabacı, “Gazete yayına 1 Haziran 1949’da başladı ve kırk yıl Mustafa Naci Gücüyener tarafından yönetildi. Üç erkek evladı olan Gücüyener Yeni Konya için,(Dördüncü evladım) demiştir. Gazetenin elle dizilip, kâğıdın baskı makinasına elle tek tek verildiği yılların ardından960’larda rotatif sistem gelince Konya’da, (İstemezük yürüyüşü) yapıldı. Çünkü teknoloji sebebiyle çok sayıda çalışan işsiz kalacaktı” diyerek sözlerini sürdürdü.

Yeni Konya’nın kuruluşu sırasında, isim konusunda Yeni Konya ile Konya Postası alternatifleri arasında para tura atışı yapılarak karar verildiğini anlatan Arabacı, “Konya basın tarihinde dört gazetenin birleşip Yeni Konya adıyla yaptığı bir tecrübe dönemi vardır. Batıda birleşmeler güç artırırken bizde güç kaybına sebep oluyor. Üç yıl süren bu birleşim dağılınca Yeni Konya ve Yeni Meram yayına devam ederken diğerleri çekilmiş” diyerek sözlerini tamamladı.

Daha sonra söz alan ANMEG Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Av. Ahmet Özer İsrail’in Filistin’de uyguladığı vahşete dikkat çekerek, “Filistin’de yüz kırk gazeteci şehit edildi. Onların ellerindeki kamera milletin gözü, mikrofon insanlığın vicdanıydı. 2011’de Yeni Konya İsrail aleyhine en çok haber yayınlayan gazete seçilmişti. Bu yayın politikamızı aynen sürdürüyoruz” dedi.

Konya basın tarihinde yaşanan dört gazetenin birleşme hadisesinin bir benzerinin bugünlerde yine gündemde olduğunu kaydeden Özer, “bir süredir gazetelerin birleşmesi konuşuluyor. Biz Yeni Konya’yı kapatmayacağımızı söyledik. Günümüzde gazeteler ciddi zorluklarla karşı karşıyadır ve bu böyle gitmez. Matbu gazeteler yayınlarına son vermek durumunda kalacaklardır ama Türkiye’de kapanan en son Yeni Konya olur” diye konuştu.

ANMEG Vakfının bünyesindeki yayın kuruluşlarının ticari amaç taşımadığına vurgu yapan Özer, “Vakıfların televizyonculuk yapabilmesi yasal olarak mümkün değildi. Biz yirmi iki yıl bunun mücadelesini verdik ve başardık. ANMEG şahısların değil, ümmetin, milletin, Konyalınındır” dedi.

İhtilal ürünü kanunların bir an önce değiştirilmesi gerektiğini de anlatan Özer, “Toplumda 212 sayılı kanun olarak bilinen kanun kaldırılmalıdır. Bu kanun çalışanla çalıştıranın arasını açmak için çıkarılmıştır. Yedek subay olarak askere giden bir gazetecinin alacağı maaşın düşük olması halinde farkını işverenin ödemesine hükmeden madde vardır. 10 Ocak ve 24 Temmuz’u kutlarız ama BM’nin 3 Mayıs Basın Özgürlüğü Günün kutlamayız. Oysa 24 Temmuz Abdülhamid’i sansürcülüğüne izafeten kutlanır” diyerek konuşmasını tamamladı.

Program sonunda konuşmacılara teşekkür eden Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Konya Yenigün Yayınlarını takdim etti.

  

Bakmadan Geçme