Karatay Kent Konseyi'nden online 'Sınav Stresiyle Başa Çıkabilmek' semineri
Konya'nın merkez Karatay İlçe Belediyesi, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Karatay Kent Konseyi işbirliğinde 'Sınav Stresiyle Başa Çıkabilmek' semineri düzenlendi.
Pandemi dolayısıyla dijital platformlar üzerinden gerçekleştirilen seminerde Klinik Psikolog Beyhan Budak, hafta sonunda YKS'ye girecek öğrencilere önemli tavsiyelerde bulundu.
Üniversite sınavı olarak da bilinen 2021 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) için geri sayım sürüyor. Hafta sonunda TYT, AYT ve YDT oturumlarına girecek olan adaylar artık son çalışmalarını yaparken Karatay Belediyesi, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Karatay Kent Konseyi işbirliğinde 'Sınav Stresiyle Başa Çıkabilmek' semineri düzenlendi. Korona virüs salgını dolayısıyla seminer, Karatay Kent Konseyi'nin dijital platformları üzerinden canlı olarak yayınlandı. Büyük ilgi gören seminere Klinik Psikolog Beyhan Budak, konuşmacı olarak katıldı.
'Her şeyde olduğu gibi kaygının da fazlası zarardır'
YKS öncesi öğrencileri motive eden bir sunum yapan Beyhan Budak, sınav kaygısı üzerinde durdu. Kaygıyı vücudun en önemli işlevsel bir parçası olduğuna vurgu yapan Budak, 'Her yararlı şeyin fazlası zarar olmaya başlar anlayışından hareketle, kaygının fazlası da hayatımızı olumsuz etkilemeye, potansiyelimizi ortaya koymamıza engel olan şeylerden bir tanesidir. Elbette gençlerimiz gerçekten aylarca çok emek verdi, çok çalışıp gayret etti. Tabii ki bu yıl YKS'ye hazırlanmak, geçtiğimiz yıllardaki sınavlarına hazırlanmaktan çok farklı oldu. Dolayısıyla pandeminin gerginliklerinin üzerimizde olduğu ve belirsizliklerin etkilerinin daha fazla hissedildiği bir dönemdeyiz. Yani elbette kaygımız fazla, olmalı da. Çünkü kaygısız insanın başarılı olma ihtimali de çok fazla yok. Ancak az önce de ifade ettiğim gibi, her şeyin olduğu gibi kaygının da fazlası zarardır. Bu fazla kaygımız, hem performansımızı hem de verimimizi düşürür' ifadelerini kullandı.
'Çocuğunuzu kesinlikle kendinizle veya başkalarıyla kıyaslamayın'
Klinik Psikolog Beyhan Budak, çocukların ebeveynle veya başka çocuklarla kıyaslanmasının da olumsuz yönlerine işaret ederek, 'Sınava hazırlanmak bir ekip işidir. Anne babalar bazen sadece 'yap', 'et' der ancak bu işin bir de psikolojik boyutu var ki anne ve babalar bu kısma özellikle dikkat etmeliler. Okuldaki performansımızı sık sık eleştiren, anne veya babadan birisi okulda başarılıysa çocuğun da onların seviyesine çıkamayacağını düşünmesi, çocuğun okuldaki diğer öğrencilerden daha düşük seviyede kendini hissetmesi veya diğer kardeşlerden daha başarısız hissetmesi öğrencinin ilerlemesini olumsuz etkiler. Dolayısıyla bu tür karşılaştırmalara kesinlikle girilmemeli. Bu tür girişimler, çocukların başarısını ve gelişmesini engellemektedir' dedi.
'Hayatımızda başarısızlıklarımıza da şefkat göstermemiz gerekiyor'
Hayatın her alanında olduğu gibi eğitim hayatında da başarı kadar başarısızlıkların da doğal olduğunun farkında olunması gerektiğini belirten Beyhan Budak, hiç kimsenin hayatının her döneminde sadece başarılı olmasının mümkün olmadığının altını çizdi. Budak, 'Kendinize bir sorun, ben her zaman başarılı mı olmalıyım, yani bir insanın her zaman başarılı olması mümkün müdür, hayat yolunda her zaman her şeyi en mükemmel haliyle yapmak mümkün müdür? Etrafınızdaki insanların böyle olduğuna inanıyor olabilirsiniz ama her insanın bir veya birkaç döneminde başarısız olduğu süreçleri vardır. Bunu kimse size gelip anlatmaz ve siz onu sadece dışarıdan görünen kısmını bilirsiniz. Dolayısıyla aslında hepimizin hayatımızda, 'her zaman başarılı olamam bazen iki adım ileri giderken bir adım geri gidebilirim ve gayet de insani bir durumdur. Eğer ben başarısızlıklarıma şefkat göstermezsem, gelecekte başarılı olabilmem için kendime bir motivasyon kaynağı da bulamam' diye bir kural koymamız gerekiyor' diye düşünüyorum' şeklinde konuştu.
'Sınavda bildiğimiz sorulardan başlamak kendimize olan güveni artırır'
Seminerinde Klinik Psikolog Beyhan Budak, sınav anında dikkat edilmesi gereken konulara da değindi. Beyhan Budak, öğrencilere 'sınavda bildiğiniz sorulardan başlayın' tavsiyesinde bulundu. Budak, şunları aktardı: 'Sınava girdiğimizde o an ne yapacağım, hangi sorulardan başlayacağım diye kaygılanırız. Ama normal hayatta bizler ders çalışırken gün içinde sabahın erken saatlerinde zor olan kısmını halledip, gün sonuna doğru enerjimiz düştüğü için de dersimizin daha kolay olan kısmına geçiyoruz. Yani eğer ders çalışıyorsak zordan kolaya doğru gitmek işimize yarayabilir. Ancak sınavda iseniz bunun tam tersini yapmamız gerekiyor. Sınavda süre elinizde değil, sınavda çıkacak sorulardan haberdar değilsiniz. Onun için de her zaman en iyi bildiğimiz konulardan başlamamız gerekiyor. Böyle yaparsak kendimize olan güvenimiz gelir ve ben bunu başarırım duygusu bizde hakim oluyor. Kolay olanları geçtikten sonra da çözümü belli bir yoğunlaşma ve zaman isteyen sorularla ilgilenmemiz gerekiyor. Hatırlamak için kendimizi zorlayacağımız soruları da çözdükten sonra en son cevapları hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığımız sorulara geçmemiz gerekiyor.'