Jeoloji mühendisi açıkladı: Depremlerin Türkiye ekonomisine maliyeti ne kadar? 

Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan doğal afetlerin Türkiye ekonomisine olumsuz yönlerini aktardı. Geçmişten bugüne yaşanan afetlerin mali yükünü paylaşan Arslan, deprem öncesi önlem almanın öneminden de bahsetti.

Youtube Kanalı
Abone Ol

Türkiye ekonomisinin bugünkü temel ekonomik sorunları; yüksek cari açık ve bütçe açığı, enflasyon, yüksek oranlı dış finansman ihtiyacı, vergi yapısının bozukluğu ve düşük tasarruf oranları olarak biliniyor. Peki, Türkiye'de oluşan doğal afetlerin ekonomiye açtığı zararı biliyor musunuz?

Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan, Hakimiyet muhabirine Türkiye'de meydana gelen doğal afetlerin ekonomik boyutunu anlattı.

Öncelikle doğal afetlerin ekonomiyi ne kadar olumsuz etkilediğinden bahseden Şükrü Arslan, geçmişten günümüze yaşanan afetlerin ekonomik boyutuna değindi.

TÜRKİYE'DEKİ DOĞAL AFETLERİN EKONOMİK KAYBI NE KADAR?

Türkiye'nin son 100 yılda meydana gelen doğal afetlerin toplam maliyetinin trilyon dolarların üzerinde olduğunu belirten Jeoloji Mühendisi Arslan,

“Türkiye'ye baktığımızda her 10 yılda bir, 7 ve üzeri büyüklükte bir deprem yaşandığını ve bu depremlerin ülkeye büyük ekonomik yük getiriyor. 100 yıllık ülke geçmişine baktığımızda en az 10 büyük Erzincan depreminin yanı sıra Marmara, Balıkesir, Düzce ve Van gibi bölgelerde de yaşanan büyük yıkıcı depremler bulunuyor. Kabaca hesapladığımızda bile, 100 yıllık dönemde ülkemizde trilyon doların üzerinde bir maliyet olduğu söz konusu. Bunlardan en son 6 Şubat Maraş depremini net rakamlarla ele alacak olursak, hükümetin açıklamış olduğu öngörülen rakam 104 milyar dolar. Ancak bunun fiiliyatla uygulamada çok daha üzerine çıkılacağı, belki de 150 milyar doları bulacağı düşünülüyor.” dedi.

‘2024 YILI İÇİNDE DEPREM BÖLGESİ İÇİN 1.1 TRİLYON BÜTÇE AYRILDI'

Doğal afetlere ne kadar bütçe ayrılıyor? sorusuna ayrıca vurgu yapan Arslan, “Bu depremlerin etkisiyle ciddi bir yıkım oldu. Bu yıkımın sonunda yaklaşık olarak ülkemize resmi rakamlarla 104 milyar dolarlık bir maliyet ortaya konuldu.

Bu maliyette insanların barınması, ihtiyaçları, çadır kurmaları, gıda ihtiyaçları ve diğer kira yardımları da dahil. Şu anda hükümetimiz bununla ilgili olarak peyderpey çalışmalarını yürütüyor. 2024 yılı içinde deprem bölgesi için 1.1 trilyon bütçe ayrıldı. Bu da yaklaşık olarak merkezi bütçenin %10'una tekabül etmektedir.” sözlerini aktardı.

AFET SONRASINDA BAŞARILIYIZ, AFET ÖNCESİNDE DEĞİL

Arslan, Türkiye'nin afet sonrası müdahalede başarılı olduğunu ancak afet öncesinde önlem almanın daha önemli olduğunu söyledi.
Afetlerin ekonomi üzerindeki yükünü azaltmanın, öngörerek tedbir almakla mümkün olduğunu belirten Arslan,

“Devlet kuruluşu olarak AFAD'ın bünyesinde arama-kurtarma birimleri var, sivil toplum kuruluşları var ve AFAD'la koordinasyonlu bir şekilde çalışan birçok arama-kurtarma ekibimiz var. Ama bizim asıl görevimiz, afet olduktan sonra kurtarma değil; afet olmadan önce, afeti öngörerek onunla ilgili tedbir alırsak, afet sonrasında ekonomiye vermiş olduğu zararın çok daha azını harcayarak bunu önlemiş oluruz. Burada bir yol ayırımına giriyoruz.” diye konuştu.

6 Şubat depremi için ayrılan 104 milyar doların onda biri kadar, bu bölgelerde afet öncesi çalışmalarda harcansaydı bugün bu sorunları, bu acıları ve bu ekonomik kayıpları yaşamazdık diyen Arslan, sözlerini şöyle tamamladı: “Biz her zaman diyoruz ki, devlete ve hükümete, daha az ekonomik yük getirilmesi ve ekonomiye daha az zarar verilmesi için afet öncesindeki çalışmalar çok önemlidir.”

HABER: GAYE TORUN

Özel Haber

Bakmadan Geçme