Ankara'nın 13 ilçesinde kanserojen borular değişmeyi bekliyor

Başkent'te geçtiğimiz yıl yapılan yerel seçimlerle göreve gelen Mansur Yavaş, kendi döneminde yapılan icraatler ve eski dönemlerin yapılan icraatlerini anlatan konuları içeren raporunda birçok bilgiye ulaşılabiliyor.

TAKİP ET

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş tarafından hazırlatılan ve 276 sayfadan oluşan Faaliyet Raporu'nda birçok konu ele alınıyor.

Eski dönemlerde yapılan borçlanmalar, mali tablolar, krediler, yapılan icraatler, mevcut borç durumu gibi konuların ele alındığı raporda ilginç bilgiler de yer alıyor. Ankara'da daha önce arızalardan ötürü yaşanan su kesintilerinde ortaya çıkan zararın miktarından yapılan kritik hatalara kadar detaylı bilgilerin verildiği raporda başkentin bir anlamda analizi ortaya konuluyor.

Yatırım programlama için bir araya getirilen veriler sayesinde de ne kadar harcama yapılacağı, yatırım miktarları da gözler önüne seriliyor.

Raporda bu bilgilerin ötesinde dünya standardının gerisinde kalan ve sürekli arızalar verdiği bilinen ayrıca kanserojen olarak nitelendirilen asbestli borularla ilgili de bir bölüm bulunuyor.

24 bin 521 metrekarelik başkentin kritik 13 ilçesinde toplamda 220 kilometre uzunluğunda asbestli borular bulunduğu rapordaki bilgilerde dile getiriliyor.

Kızılcahamam'da 2 buçuk, Kahramankazan'da 5, Çubuk'ta 22, Akyurt'ta 10, Keçiören'de 24, Elmadağ'da 11, Evren'de 35, Şereflikoçhisar'da 5, Haymana'da 5, Polatlı'da 26, Ayaş'ta 9 buçuk, Nallıhan'da 15, Beypazarı'nda ise 50 kilometre uzunluğunda asbestli boru yer alıyor.

ASBEST NERELERDE KULLANILIR? ÖZELLİĞİ NEDİR?

Asbest ya da amyant, ısıya, aşınmaya ve kimyasal maddelere çok dayanıklı lifli yapıda kanserojen bir mineraldir. Halk arasında ak toprak, çorak toprak, gök toprak, çelpek, höllük veya ceren toprağı gibi isimlerle de bilinmektedir.

Son derece kanserojen bir madde olduğu bilinen asbest solunum ya da içme suyu yoluyla vücuda girdiğinde başta kanser olmak üzere farklı hastalıklara yol açabilir.

Bu hastalıkların başını Mezotelyoma çeker. Mezotelyoma, akciğer zarı ve karın zarı kanseri olarak bilinir.

Asbestoz, ilk olarak tersane işlerinde çalışanlarda tespit edilen asbestoz, asbest liflerini çözmeye çalışan vücut tarafından üretilen asidin akciğer zarında oluşturduğu yaralar ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu hastalığın kendini göstermesi 10-20 yıl kadar zaman almaktadır.

Kanser, asbest aynı zamanda akciğer, gırtlak ve sindirim sistemi kanserine yol açmaktadır. Tedavisi olmadığı için korunma daha da önem kazanmaktadır.

Çok tehlikeli bir madde olan asbestin havaya dağıldığı yerlerde asbest için üretilmiş olan ve ortam şartlarına uygun olan tam yüz ya da yarım yüz toz maskelerinin kullanılması gereklidir.

TÜRKİYE'DE 2010'DA YASAKLANDI

Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı, her yıl dünyada kanser yapıcı maddeleri düzenli olarak özelliklerine göre gruplara ayırmaktadır. Ajansın kanserojen maddeler listesinde asbest maddesi kesin kanserojen tanımlaması ile 1.grupta sınıflandırılmıştır. Türkiye'de asbest Tehlikeli Kimyasallar Yönetmeliği'nin 37.maddesi ile yasaklanmıştır. 31 Aralık 2010 tarihinde yürürlüğe girdi.

Bakmadan Geçme