Akıncılardan eylem çağrısı

Akıncılar Hareketi Genel Merkez Yüksek İstişare Kurulu Üyesi ve Konya Temsilcisi Faal Noras, son zamanlarda İslâmi değerlere yönelik provokatif saldırıların hız kazanmaya başladığına dikkat çekti. Akıncılar Hareketi’nin Kitab-ı Kerim’in ihtiramını koruma noktasında her türlü bedeli ödemeye hazır olduğuna işaret eden Noras “Kuklacıları iyi tanıdığımızı, yeri ve zamanı geldiğinde İslam’ın değerlerine uzanan habis ve pis ellerini kökünden kesip atacağımızı alenen ilan ediyoruz” dedi.
İsveç’in başkenti Stockholm’de Türkiye Büyükelçiliği önünde Kuran’ı Kerim yakan Rasmus Paluden isimli eylemciden “pislik” olarak bahseden Noras  “O kişi Müslüman kardeşlerimizin yoğun olduğu ve yine Türkiye büyükelçiliğinin yakınlarında; İsveç polisinin koruması altında mukaddesimiz ve emanetçisi olduğumuz Kur’an-ı Kerim’i yakarak yeni bir saldırı gerçekleştirdi. Bu alçakça saldırının asli hedef ve amacını açıkça bellidir” ifadelerini kullandı.
İsveç polisinin koruması altında yapılan saldırının Müslümanlar açısından; bardağı taşırdığı gibi, İslâm ve Müslümanlara açılmış bir savaşın da açık ilânı niteliğinde olduğuna işaret eden Noras açıklamasını “Dünyanın farklı coğrafyalarında yaşamakta olan Müslümanlar olarak ya bu sonu gelmeyen saldırı ve hakaretleri görmezden gelip zillete düşeceğiz ya da her türlü bedeli ödemeye hazır olarak izzetli bir duruş sergileyeceğiz. Akıncılar Hareketi olarak bizler Rabbimizin Kitab-ı Kerim’inin ihtiramını koruma noktasında her türlü bedeli ödemeye hazır olduğumuzu; Rasmus Paluden gibi pislikleri ve onun gibilerin iplerini ellerinde tutan kuklacıları da iyi tanıdığımızı, yeri ve zamanı geldiğinde İslâm’ın değerlerine uzanan habis ve pis ellerini kökünden kesip atacağımızı alenen ilan ediyoruz” diyerek sürdürdü.
İslam’ın değerlerine karşı açılan bu savaşın, düşünce ve fikir özgürlüğü çerçevesine sokulmak istenmesini de şiddetle reddettiklerini vurgulayan Noras sözlerini “Ülkemizi yöneten siyasi iradeyi bu olay karşısında gösterdiği tepki ve duyarlılıktan dolayı tebrik ediyor, İsveç hükümetinin bu alçak saldırının ortağı ve hatta asıl faili olduğu gerçeğinden yola çıkarak; tüm İslam âleminden özür dileyene dek büyükelçilik ve konsolosluklarının kapatılmasını talep ediyoruz. Türkiye genelindeki konuya duyarlı tüm STK ve çevrelerine de bir çağrıda bulunuyoruz. Bu olay karşısında her türlü ayrılıklarımızı bir tarafa bırakarak, ümmet ve vahdet bilincimizin gereği, değerlerimize yapılacak bu ve nevi habis saldırılar karşısında ortak tavır ve güç oluşturmanın zorunluluğuna inanıyoruz. Küçük gruplar halinde konsolosluk ve elçilikler önünde yapılacak basın açıklamaları yerine değerlerimize yapılan saldırıların karşılığı olarak “İslami Değerleri Koruma Platformu” adı altında ve gerektiğinde milyonları harekete geçirecek bir platform kurulmasını teklif ediyoruz” diyerek tamamladı. SADETTİN KALECİ