• Haberler
  • Güncel
  • Adını taşıdığı büyük dedesinin kurduğu işletmede peynir üretimini sürdürüyor

Adını taşıdığı büyük dedesinin kurduğu işletmede peynir üretimini sürdürüyor

Dedesinin 90 yıl önce Manyas'ta kurduğu mandıranın başına geçen Demir Ali Selen, işletmede günlük 20 ton süt işleyerek 16 çeşit ürün elde ediyor- Demir Ali Selen:- 'Tarımdan peynire olan yolculuğun, biyogazla enerjiye de geçişini sağlamak istiyorum. Onu d

Adını taşıdığı büyük dedesinin kurduğu işletmede peynir üretimini sürdürüyor
TAKİP ET Google News ile Takip Et

BALIKESİR (AA) - MİRAÇ KAYA - ABD'de işletme eğitimi alan Demir Ali Selen, aynı ismi taşıdığı büyük dedesinin 90 yıl önce kurduğu işletmede peynir üretimini dördüncü kuşak olarak sürdürüyor.

Arnavutluk'tan Türkiye'ye 1913'te göç eden Demir Ali ve Eyüp Selen kardeşler, 1932 yılında Manyas'ta kendi çiftliklerini kurarak küçük bir imalathanede Manyas peyniri ve yoğurt üretmeye başladı.

Demir Ali Selen'in oğlu Tuncay Selen'in imalatını sürdürdüğü çiftlik, torunu Ali Can Selen tarafından 1986'da modern bir tesise dönüştürüldü.

Büyük dedesiyle aynı ismi taşıyan Demir Ali Selen (32), işletme eğitimi için gittiği ABD'den 10 yıl önce Manyas'a dönme kararı aldı. ABD'deki birçok imkana rağmen dedesinin peynircilik mesleğini sürdürmek isteyen Selen, kardeşi Çelik Selen ile günlük 20 ton süt işleme kapasitesine sahip işletmenin başına geçti.

Kendilerine ait tarlalardan elde ettikleri yemlerle koyun ve ineklerini besleyen Demir Ali Selen, hayvanlarından aldıkları sütle coğrafi tescilli Manyas kelle peyniri başta olmak üzere 16 çeşit mamul üretiyor.

3 bin metrekarelik kapalı alan ve çiftliklerde 100 kişiye istihdam sağlayan Selen, hem geleneksel hem de modern üretim yöntemlerini kullanılarak imal edilen ürünleri Balıkesir, Bursa ve İstanbul'un çeşitli bölgelerindeki satış noktalarında müşterilerine ulaştırıyor.

- "Dünyayı gezmek varken Manyas'ta kalıp geleneksel peynir üretmeyi tercih ettim"

Demir Ali Selen, AA muhabirine, işletmelerinde tüm üretim aşamalarına özen gösterdiklerini söyledi.

Selen, ürünlerinin Türkiye'nin birçok noktasında bulunabileceğini anlatarak, "Ektiğimizi biçiyoruz, biçtiğimizi yediriyoruz, yedirdiğimizi ineklerden sağıyoruz ve bu sağdığımız sütlerden inovatif fakat geleneksel reçetelerden sapmadan peynirler üretiyoruz." diye konuştu.

Üretim aşamasında tarım ve hayvancılık kısmının çok ciddi bir iş olduğunu belirten Selen, şöyle devam etti:

"Süt ve hayvancılıkla uğraşmak sevmeden yapılacak işler değil. Ben Amerika'dan dönüp bu işlere devam etmeye çalışıyorum. Tercihe baktığınızda çok ciddi bir şey var. Bir yanda dünyayı gezmek varken ben Manyas'ta kalıp geleneksel peynir üretmeyi tercih ettim. Bu bir tercih meselesi ama bu benim için çok keyifli ve kendimi şanslı hissettiğim bir iş. Hedeflerim tamamen sürdürülebilir üretim yapmak. Tarımdan peynire olan yolculuğun, biyogazla enerjiye de geçişini sağlamak da istiyorum. Onu da başarırsam, o zaman üstüme düşeni yapmış olacağım. Bizden sonrakiler, beşinci, altıncı kuşaklar da üzerine ne ekleyebiliyorlarsa eklesinler."

- Nisan yağmurlarından maya elde ediyorlar

Demir Ali Selen, kendilerini diğer firmalardan ayıran farklı reçetelerin olduğunu dile getirdi.

Adaşı büyük dedesinden ve babası Ali Can Selen'den farklı teknikler öğrendiğini belirten Selen, şunları kaydetti:

"Mesela nisanda bizim yaptığımız yoğurtlarda biz nisan yağmurlarından elde ettiğimiz mayayı kullanırız. Nisan mayası, bunu belli oranda ekmek yapımında da kullanabilirsiniz. Yani ekşi maya üretimde de kullanabilirsiniz. Yoğurt da mayalayabilirsiniz. Nisan yağmurundan kastım polen. Çiçeklenme dönemi olduğu için orada polen sayısı çok fazla ve endemik bitkilerin tozlaşması. Sabah erken kalkılır, o çiyler toplanır. Bunlar aslında Yörük geleneğidir aynı zamanda. Biz ne yapıyoruz? Türkiye'deki geleneksel üretimlerin reçetelerini topluyoruz. Bizim seyahatlerimiz bu yönde oluyor."


Bakmadan Geçme