4 yaşından beri korttan çıkmıyor, basamakları hızla tırmanıyor
15 yaşındaki tenisçi Özge Yüksel, 4 yaşında başladığı sporda başarı basamaklarına her gün yenisini ekliyor.
15 yaşındaki tenisçi Özge Yüksel, 4 yaşında başladığı sporda başarı basamaklarına her gün yenisini ekliyor. Genç sporcu, şu an 15-16 Yaş Klasmanı'nda Türkiye dördüncüsü konumunda bulunuyor.
15 yaşındaki genç sporcu Özge Yüksel, 4 yaşında büyük tutkuyla başladığı teniste basamakları hızla tırmanıyor. Genç sporcu, şu anda kendi kategorisi olan 15-16 yaş klasmanında Türkiye dördüncüsü konumunda bulunuyor. Uluslararası organizasyonlarda da boy gösteren Yüksel, son katıldığı ITF adlı turnuvada Japon rakibini yenerek çeyrek final oynadı. Ülke sınırları içinde ise bu yıl İstanbul, Bursa, Konya ve Adana'da düzenlenen bazı yerel turnuvalarda şampiyon oldu. İzmit Tenis Kulübü'nde çalışmalarını sürdüren Özge Yüksel, en büyük hedefi ise Grand Slam'lerde profesyonel anlamda yarışmak olduğunu söyledi.
"Tutkum olduğunu 4 yaşında fark ettim"
Tenise başlama hikayesini ve hedeflerini anlatan Özge Yüksel, "Ben 4 yaşındayken korta girdim sonra raketler ve topları gördüm. Topları toplamaya başladım. Raketlerle topa vurmaya çalışmaya başladım ve çok hoşuma gitti. O zaman fark ettim bunun benim tutkum olduğunu. Şu an 15 yaşındayım. Öncelikle ITF Junior klasmanına daha iyi bir sıralama İçin çalışıyorum. Uzun vadede proya dönmek istiyorum pro tenisçi olarak tenis oynamaya devam etmek istiyorum. Şu an zaten üniversitelerden burslar geliyor ama benim hedefim pro tenis oynamak. Tabii ki Grand Slam'lerde oynamak en büyük hayallerimden, hedeflerimden bir tanesi. Para ödüllü turnuvalarda oynamak çok isterim" şeklinde konuştu.
"En zoru mental kısım"
Sporcu olmanın hayatında birçok fedakarlığı da beraberinde getirdiğini ifade eden Yüksel, "Sporcu olarak tabii ki antrenmanlarımızı kendimizi geliştirmek için yapıyoruz yoğun bir şekilde. Onun dışında maçlarda tabii ki antrenmanlarda gösterdiğimiz performansı göstermeye çalışıyoruz. Fakat bunun yanında mental olarak kendine hakim olmak ve puanları, nasıl oynayacağını kendi kafanda önce tasarlamak... Benim için en zor kısım sanırım bu mental kısım. Maçlarda bu öz güven, kendinden emin olma gibi kısımlar zor. Bunlar tabii ki de her sporcuda bulunmalı, bulunmak zorunda. Onun dışında kendi sakinliğini korumak, maçın da sürekliliğini devam ettirebilmek de benim için zor olan bir diğer kısım" dedi.