Konya'da mahalle arasındaki nostaljik kafe geçmişe götürüyor!

Konya'da, en eskileri 70'li yıllardan kalan eşyalarla donatılan kafeye gelen ziyaretçilerin, geçmişe yaptıkları yolculukla hatıraları canlanıyor

Babaannesinden etkilenerek geçmişe duyduğu özlemle 70'li, 80'li ve 90'lı yılların eşyalarıyla koleksiyon oluşturan 36 yaşındaki Mehmet Candemir, arkadaşlarının da ısrarıyla herkes görebilsin diye koleksiyonunu ziyarete açtı.

Kafe olarak da hizmet veren yer, rengarenk tüplü televizyonlar, gramofonlar, taş plaklar, taş bebekler, radyolar, gaz lambaları, dantel örtüler, eski bakkal ürünleri, nostaljik gazozlar, güğüm, el gırgırı, çiçek motifli perdelerle gelenleri yıllar öncesine götürüyor.

Siparişlerin çevirmeli telefonla verildiği kafede misafirler, "Sevda Sineması"nda antika film makinesinin perdeye yansıttığı Yeşilçam filmlerini izleyebiliyor.

Ahşap oyma vitrin, mobilyalar ve konsol, şamdanlar, duvar halıları, sarkaçlı saat ve dönemi yansıtan birçok eşya ile tefrişatı yapılan "Babaanne Odası" ise 80'lerin misafir odalarını yansıtıyor.

Kemal Sunal, Orhan Gencebay, Cüneyt Arkın, Türkan Şoray ve Kadir İnanır filmlerinin posterleriyle süslü duvarların ve nostaljik eşyaların önünde fotoğraf çektiren ziyaretçiler, geçmişi özlemle anıyor.

"İnsanların bu koleksiyonu görmesi ve verdikleri tepkiler hoşuma gidiyor"

İşletmeci Candemir, kendisi gibi geçmişe özlem duyanlar için bu konsepti oluşturduğunu, koleksiyonunun zarar görmemesi için çok az sayıda misafir kabul ettiğini söyledi.

Nostaljik eşyaları, çalışır olma şartıyla genellikle kullanıcılardan aldığını belirten Candemir, koleksiyonunu oluşturmak için şehir şehir gezdiğini ifade etti.

Tutkusunun çocukluk dönemine dayandığına değinen Candemir, "Bir eşyayı beğendiysem mutlaka ona ulaşmaya çalışıyorum. Bu tutku için Türkiye'nin neresinde olursa olsun, Ağrı'da ya da Edirne'de olması fark etmez, gidip alıp geliyorum. Nostalji tutkusu böyle bir şey. Bu konuda sınır tanımıyorum. Çünkü alırken görmem, dokunmam lazım." diye konuştu.

Candemir, amacının para kazanmak olmadığına işaret ederek, şöyle konuştu:

"İnsanların bu koleksiyonu görmesi ve verdikleri tepkiler hoşuma gidiyor. Birçok yaşanmışlık var. Gelen misafirlerin mutlaka aşina olduğu ya da kullandığı eşyalar, ürünler, anıları yeniden canlandırıyor. Bunlara şahit olmak beni mutlu ediyor. Duygulananlar, ağlayanlar oluyor. Onlar ağladığı zaman ben de duygulanıyorum. Geçmişe gidiyorum. Bize bu duyguları yaşattın diye teşekkür ediyorlar. Eskiden sadece misafir geldiğinde ya da bayramda açılan odalar olurdu. Babaanneme itfahen bir böyle bir 'Babaanne Odası' oluşturduk."

AA

Bakmadan Geçme